Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2022/14111 E. 2023/2461 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14111
KARAR NO : 2023/2461
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/3 E. 2021/145 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlâli, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düşme

Suça sürüklenen çocuklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk … hakkında, hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli, suça sürüklenen çocuk … hakkında ise şikâyetçi … …a karşı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli (11.01.2013) suçlarından, şikâyetçiler …, …, …, …, …, …, … ve …’a yönelik mala zarar verme (07.02.2013)suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk …’in 11.01.2013 tarihli eylemi, suça sürüklenen çocuk …’un 07.02.2013 tarihli eylemleri yönünden suç tarihi itibarıyla 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 142/1-b, 143, 116/2-4, 119/1-a-c, 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçları için öngörülen cezaların üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-d -2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık asli dava zamanaşımı süresinin zamanaşımını en son kesen işlem olan 26.05.2014 tarihli ilk mahkûmiyet kararı ile son mahkûmiyet karar tarihi olan 03.12.2021 arasında gerçekleştiği,
Suça sürüklenen çocuk …’in 07.02.2013 tarihli eylemleri yönünden suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 31/3. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e ve 2. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin zamanaşımını son kesen işlem olan 26.05.2014 tarihli ilk mahkûmiyet kararı ile son karar tarihi olan 03.12.2021 arasında gerçekleştiği anlaşılmakla suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. fıkrası uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, DÜŞMESİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk … hakkında şikâyetçiler …, …, …, …, …, …, … ve …’a yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Suça sürüklenen çocuk … hakkında şikâyetçi …’a karşı 11.01.2013 tarihinde işlediği suç yönünden Dairemizin 14.11.2018 tarihli ilâmında “Müşteki …’a karşı işlediği eylem sırasında suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk …’in, TCK’nın 31/2 maddesi uyarınca işlediği hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları için, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman raporu alınması gerektiği gözetilmeden, işyerinden hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olduğuna ilişkin rapor ile yetinildiğinden” bahisle bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyularak alınan raporda 11.01.2013 tarihli eylem açısından, aradan geçen süre ile olay tarihinde yapılmış adli psikiyatrik muayenesi olmadığı dikkate alınarak tıbbî görüş açıklaması yapılamadığının bildirilmesi üzerine söz konusu rapor gerekçe gösterilerek suça sürüklenen çocuğun …’a karşı gerçekleştirdiği ve suç tarihinde 12-15 yaş gurubunda bulunduğu eylemin dışında diğer şikâyetçiler …, …, …, …, …, …, … ile …’a karşı 07.02.2013 tarihinde ve 15-18 yaş gurubundayken gerçekleştirdiği eylemler yönünden de (yaşı itibarıyla işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda rapor alınması zorunluluğu bulunmadığı hâlde) suça sürüklenen çocuğun 07.02.2013 tarihinde işlediği suçlara ilişkin yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, “olay tarihi itibarıyla üzerine atılı suçun hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığı” şeklinde yerinde olmayan gerekçe ile 5271 sayılı Kanun’un 223/4-b maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunduğundan,
Başkaca yönleri incelenmeyen Kulp Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.12.2021 tarihli ve 2019/3 Esas, 2021/145 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenle 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümlerde aynı Kanun’un 326/son maddesinin gözetilmesine, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.