YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14062
KARAR NO : 2023/266
KARAR TARİHİ : 06.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
… Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2010 tarihli ve 2010/446 Esas, 2010/699 Karar sayılı kararı ile hükümlü … hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 141 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın aynı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş, anılan hükme yönelik temyiz isteminin reddine dair 03.04.2012 tarihli ek kararın temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 12.03.2013 tarihli ve 2013/5605 Esas, 2013/6225 Karar sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine dair ek kararın onanmasına karar verilmiş ve bu suretle anılan hükmün usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.09.2022 tarihli ve 2022/9599 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.11.2022 tarihli ve KYB 2022/118832 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.11.2022 tarihli ve KYB – 2022/118832 sayılı kanun yararına
bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre;
1-Müşteki …’un evinde suç tarihinde misafir olarak kalan sanığın, müştekiye ait laptop bilgisayar ile kamerasını ve …’un ev arkadaşı olan diğer müşteki …’e ait cüzdanı çalarak evden ayrıldığı somut olayda, … Cumhuriyet Başsavcılığının 28.05.2010 tarihli ve 2010/30143 esas sayılı iddianamesinde, sanığın bina içinde muhafaza altına alınan eşyaları çaldığının tespiti ile 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmesine rağmen ve sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 141/1. maddesi gereğince hüküm kurulmasında,
2- Sanığın tekerrüre esas alınan … Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2006 tarihli ve 2004/366 esas, 2006/159 sayılı kararına konu 366,00 Türk lirası adlî para cezasının, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305/1. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olduğu, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 8/1. maddesinde yer alan hüküm gözetilerek, 1412 sayılı Kanun’un 305/son maddesine göre miktar itibariyle kesin olan adli para cezalarının tekerrür uygulamasına esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında başka tekerrüre esas mahkûmiyeti de bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
A. 1 No.lu Kanun Yararına Bozma İstemi Yönünden
Katılan …’ın evinde suç tarihi olan 10.12.2008 tarihinde misafir olarak kalan hükümlü …’nun, katılanın laptop bilgisayarı ile kamerasını ve katılanın ev arkadaşı olan şikâyetçi …’e ait cüzdanı gündüz vakti çalarak evden ayrıldığı olayda; eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde tanımlanan bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm kurulması, Kanun’a aykırı olmakla birlikte bahse konu hukuka aykırılığın hükümlü aleyhine olup mahkûmiyet hükmünün esasına dahil olan bir hususla ilgili olması ve 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında sayılan dört hâlden birisi içerisinde mütalaa edilebilmesinin olanaklı bulunmaması nedeniyle ve bu durumda yargılamanın tekrarlanması yasağı da nazara alınarak hükmün 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere bozulmasına karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
B. 2 No.lu Kanun Yararına Bozma İstemi Yönünden
Tekerrüre esas alınan … Asliye Ceza Mahkemesinin 31/05/2006 tarihli ve 2004/366 Esas, 2006/159 Karar sayılı kararına konu 366,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyetin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince miktar itibariyle kesin olduğu, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan hüküm uyarınca 1412 sayılı Kanun’un 305/son maddesine göre miktar itibariyle kesin olan adlî para cezalarının tekerrür uygulamasına esas alınamayacak olduğu ve hükümlünün adlî sicil kaydında tekerrüre esas başka ilamın da olmadığı gözetilmeden mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
A. 1 No.lu Kanun Yararına Bozma İstemi Yönünden
1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 1 no.lu kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2010 tarihli ve 2010/446 Esas, 2010/699 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
B. 2 No.lu Kanun Yararına Bozma İstemi Yönünden
1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2 no.lu kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2010 tarihli ve 2010/446 Esas, 2010/699 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3.5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin daha hafif bir cezayı gerektirdiği belirlendiğinden;
Hüküm fıkrasının 5 inci paragrafında; “Sanığın suç tarihinden önce verilip kesinleşen … Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/366-2006/159 E-K. sy. ilamıyla 366 TL Adli Para Cezasına mahkümiyeti olduğundan TCK nun 58 maddesi uyarınca mükerrerlere özgü cezanın infaz rejimine göre çektirilmesine ve ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin kanunda gösterilen şekilde yapılmasına,” şeklinde yer alan tekerrüre ilişkin kısmın hükümden ÇIKARILMASINA, hukuka aykırılığın bu şekilde giderilmesine, infazın belirlenen şekilde yapılmasına, kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına,”
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.02.2023 tarihinde karar verildi.