YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13882
KARAR NO : 2023/2354
KARAR TARİHİ : 02.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/1287 E., 2021/1932 K.
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 13.08.2012 tarihli ve 2012/2106 Esas, 2012/813 İddianame numaralı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4. maddesi gereğince cezalandırılması ve 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.01.2013 tarihli ve 2012/570 Esas, 2013/40 Karar sayılı kararı ile sanığın konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116/4, 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 15.02.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2015 tarihli ve 2015/489 Esas, 2015/669 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile sanığın konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116/4, 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53. maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
4. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2015 tarihli ve 2015/489 Esas, 2015/669 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.06.2020 tarihli ve 2020/6664 Esas, 2020/6453 Karar sayılı kararı ile; ” 1-Sanığın, 17.01.2013 tarihli duruşma tutanağında beyan ettiği bilinen son adresinden farklı bir adrese duruşma günü bildirir davetiyenin tebliğe çıkartıldığı ve bu adreste, muhatabın adresinin değiştiği ve yeni adresinin bilinmemesi üzerine iade edildiği anlaşılmakla; duruşmalardan usulüne uygun haberdar edilmeyen sanığın duruşmada hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, hükmün açıklandığı 09/06/2015 tarihli duruşmada yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 147. ve 193. maddelerine aykırı davranılıp savunma hakkının kısıtlanması,
2- TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçunun, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozma üzerine … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.09.2021 tarihli ve 2020/1287 Esas, 2021/1932 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116/4, 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası cezalandırılmasına ve 53. maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; zamanaşımının dolduğuna, hükmün usûl ve yasaya aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanması talebinin olduğuna, suçun uzlaşmaya tabi olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Mahkemece, katılanın; yaklaşık olarak 20 gün önce sabah uyandığında eşinin kendisine sanığın evlerinde olduğunu söylediğini, bu nedenle sanıktan şikâyetçi olduğunu belirttiği, sanık beyanında; olay günü katılanın evine gittiğini, kapı zilini çaldığını, kapıyı açan olmayınca gece saat: 01.30 sıralarında balkondan akrabası olan katılanın evine girdiğini, gece evde kaldığını kabul ettiği anlaşılmakla sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Uzlaşma evrakları dosya içerisinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 116/4. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlâli suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa’nın 66/1-e, 67/4. maddelerine göre 8 yıl olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi gereğince cezasında 1/6 oranında takdiri indirim yapıldığı tespit edilmiştir. Sanık hakkında kurulan hükümde daha önce erteleme yapılmaksızın hapis cezasına hükmedildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğine göre, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, mahkemece ancak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilecekken, sanığın tekrar suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması dışında, bir imkan mahkemeye tanınmadığından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 50, 51. maddelerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmamıştır
5237 sayılı Kanun’un 116/1 ve 116/2. maddelerinde yazılı, konut ve iş yeri dokunulmazlığının ihlâli suçu takibi şikâyete bağlı suçlardan olup, ancak 116/4. maddesinde yazılı “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi” halinde, suçun takibi şikâyete bağlı olmadığı, resen takibi gereken nitelikte olacağı kabul edilmektedir. Bu sebeple sanığın üzerine atılı suçun şikâyete tabi olmadığı tespit edilmiştir. Bozma sonrası dosya uzlaşma bürosuna gönderilmiş, şikâyetçi uzlaşmayı kabul etmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.09.2021 tarihli ve 2020/1287 Esas, 2021/1932 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.