Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2022/11042 E. 2023/628 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11042
KARAR NO : 2023/628
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ :Görevli memura hakaret, kamu malına zarar verme, tehdit

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, sanık … dışındaki tarafların 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2016 tarihli ve 2016/540 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar … ve … hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 152/1-a, 152/2-a, 53, 58 maddeleri; sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 152/2-a, 53, 58 maddeleri; sanık … hakkında ayrıca hakaret ve tehdit suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 125/1, 125/3-a, 125/4, 106/1(2.cümle) maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/157 Esas, 2016/559 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkında kamu malına zarar verme suçundan beraat kararı;sanıklar … ve … hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 152/2-a, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine; sanıklar …, …, … ve … hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine; sanık … hakkında görevli memura hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125/1,125/3-a, 125/4, 43. maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay hapıs cezası ile cezalandırılmasına; sanık … hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1-2.cümle ve 43. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tüm sanıklar hakkında hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3….. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/157 Esas, 2016/559 Karar sayılı kararının sanıklar …, …, …, …, …, sanık … ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade işlemi üzerine 25.05.2021 tarihinde tebliğ edilen hükmü, … vekilinin 01.06.2021 tarihli dilekçesi ile temyiz ettiği, Dairemizin 01.06.2022 tarihli ve 2021/23186 Esas, 2022/11107 Karar sayılı kararı ile “Tebligat tarihinde cezaevinde bulunan sanık …’a gerekçeli karar tebliğ edilirken, gerekçeli karar içeriği okunup, anlatılmak suretiyle tebliğ edilmesinde yasal zorunluluk bulunduğu, ancak cezaevi idaresince sanık hakkında düzenlenen 14.07.2016 tarihli tebligat belgesi içeriğine göre kararın bir suretini okumak/almak suretiyle tebliğ edilmesi işleminin, CMK’nın 35/3. maddesinde öngörülen usule uygun olmayıp geçersiz olduğu anlaşıldığından, gerekçeli kararın sanık …’a usulüne uygun şekilde (Sanığın cezaevinde olması halinde cezaevinde bizzat kendisine okunup anlatılmak suretiyle tebliği, aksi halde sanığın son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek, tebliğ belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve ek tebliğname de düzenlenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmiştir.
II. GEREKÇE
A.Sanık …’ın Temyiz Talebinin İncelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip 14.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 22.09.2022 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305/1. maddesi gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin, aynı kanunun 317. maddesi gereği reddine,
B. Suçtan Zarar Gören … Vekili İle Sanıklar …, …, …, …, …, Sanık … Ve Müdafiinin Temyiz Taleplerinin İncelenmesinde;
Tebligat tarihinde cezaevinde bulunan sanık …’ya tebliğ edilen karar içeriği okunup, anlatılmak” suretiyle tebliğ edilmesinde yasal zorunluluk bulunması karşısında; cezaevi idaresince sanık hakkında düzenlenen 13.07.2016 günlü tebligat belgesi içeriğine göre, tebliğ işleminin CMK’nın 35/3 . maddesinde öngörülen usule uygun olmadığı anlaşıldığından,sanığın öğrenme üzerine yaptığı 18.05.2017 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilmiş ve tebliğnamede ret isteyen görüşe bu nedenle iştirak edilmemiştir .
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikâyetçi … vekilinin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, şikâyetçi kurumun 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1. Şikâyetçi kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK’nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
2.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/04/2018 tarihli ve 2014/851 Esas, 2018/144 Karar sayılı ilâmı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/11/2018 tarihli ve 2018/339 Esas, 2018/536 Karar sayılı ilâmı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü/tutuklu olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde de bulunmayan sanığın, ‘Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkûmiyetine karar verilmesinin savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu’ şeklindeki kararları uyarınca; sanıklar … ve …’ın hüküm tarihinde farklı yargı çevresinde bulunan … 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, sanık …’in … 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda; sanık …’nın … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda; sanık …’ın … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda; sanık …’ın ise … T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduklarının dosya içeriğinden ve UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanıklara duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemedikleri sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün verildiği 23.06.2016 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek eksik kovuşturma ile sanıkların hükümlülüklerine karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma haklarının kısıtlanması, hukuka aykırı bulunmuştur

V. KARAR
A. Sanık …’ın Temyiz İstemi Yönünden;
Sanığın yokluğunda verilip 14.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310/1. maddesinde belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 22.09.2022 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün, aynı Kanun’un 305/1. maddesi gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği, REDDİNE,
B. Suçtan Zarar Gören … vekili ile sanıklar …, …, …, …, …, sanık … ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Başkaca yönleri incelenmeyen … Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/157 Esas, 2016/559 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde B bendinde açıklanan nedenlerle 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.