Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/9995 E. 2023/4911 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9995
KARAR NO : 2023/4911
KARAR TARİHİ : 27.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/522 E., 2016/387 K.

SUÇ :Konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.10.2014 tarihli ve 2014/928 Esas sayılı iddianamesi ile, sanığın şikâyetçinin kullanılmayan evinde 15 gün boyunca, şikâyetçinin haberi olmadan kaldığı iddiasıyla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2.Sanık hakkında Fatsa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2016 tarihli ve 2014/522 Esas, 2016/387 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 116/4, 62, 53. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, kalacak yeri olmadığı için imam nikahlı eşinin gösterdiği yerde kaldığına, evin sahipli olduğunu bilmediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın savunmasında şikâyetçinin evini 15 gün süreyle kullandığı hususunu kabul ettiği, her ne kadar sanık “Kalacak yeri olmadığından dolayı şikâyetçinin evini kullandığını” belirtmiş ise de, Kaymakamlığa veya Belediyeye başvurma imkânlarının olduğu, bu ve benzeri şekildeki imkânlara başvurmaksızın tanımadığı bir kişinin evinin kullanılmaya başlanması halinde zaruret hâlinin meydana gelmeyeceği, bu nedenle sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyerek atılı suçu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2.Sanık hakkında, daha önceden Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2013 tarihli ve 2013/1060 Esas No.lu iddianamesi ile; “Tanık …’nin arkadaşı olup olay tarihinden 1 ay kadar evvel …’nin evinde kalmaya başladığı, …’ın annesi olan şikâyetçi …’nin beyanına göre iki adet battaniyeyi bu evden çaldığı, daha sonra şikâyetçi …’nin kullanılmayan boş evinde kalmaya başladığı, bu evden de yatak, yorgan, battaniye ve ev eşyası çaldığı iddiasıyla, şikâyetçiler … ve …’ye yönelik olarak hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, (iki kez) ve 151/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.07.2014 tarihli ve 2013/534 Esas, 2014/352 Karar sayılı kararı ile, sanığın atılı suçlardan beraatine, karar kesinleştiğinde şikâyetçi …’ye yönelik olarak “Konut dokunulmazlığının ihlâli” suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, bu itibarla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dava dosyası kapsamı, katılanın beyanı, sanığın, katılana ait evde 15 gün boyunca kaldığını kabul etmesi karşısında, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;

Sanık hakkında aynı olay nedeni ile, Fatsa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.07.2014 tarihli ve 2013/534 Esas, 2014/352 Karar sayılı kararı ile hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraat kararı verilmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 116/4. maddesinde düzenlenen geceleyin konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun 5271 sayılı Kanun’un 253/3. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hâle geldiği, her ne kadar soruşturma aşamasında beyanlar alınırken şikâyetçi uzlaşmak istemediğini bildirmiş ise de, hırsızlık suçu ile birlikte işlendiğinden bahisle o tarihte teklif edilen uzlaştırmanın hukuken geçersiz olduğu dikkate alınarak aynı Kanun’un 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Fatsa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2016 tarihli ve 2014/522 Esas, 2016/387 Karar sayılı hükmüne yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği Tebliğname’ye aykırı olarak BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.