Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/9193 E. 2023/2930 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9193
KARAR NO : 2023/2930
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/272 E., 2016/378 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, iade
A. Sanık Hakkında Konut Dokunulmazlığının ihlâli Suçu Yönünden;
… 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2016/272 Esas, 2016/378 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararın temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı Kanun’un 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanık müdafiinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin istem gibi mahalline Tebliğname’ye uygun olarak İADESİNE,
B. Sanık Hakkında Hırsızlık Suçu Yönünden;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.03.2016 tarihli ve 2016/625 Esas numaralı iddianame ile özetle “olay günü gündüz saatlerinde sanığın kimliği tespit edilemeyen bir şahıs ile birlikte şikâyetçinin ikâmet ettiği apartmanın kiler olarak kullanılan çatı katına çıktıkları, orada bulunan iki adet ev yapımı salçayı alarak indikleri, şikayetçinin kapı önüne çıkarak şahısların salçaları almalarına engel olduğu” iddiasıyla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 116/1 ve 53/1 maddeleri gereğince hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2016/272 Esas, 2016/378 Karar sayılı kararıyla, sanık hakkında; hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 35, 62. ve 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına; konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, aynı Kanun’un 116/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; “dosya kapsamındaki deliller itibariyle sanığın üzerine atılı suçun sübut bulmadığına, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanması koşullarının oluştuğuna ve sanığın cezasından teşebbüs hükümleri gereğince daha fazla indirim yapılması gerektiğine” ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Suç tarihi olan 26.04.2016 günü saat 13.30 sıralarında sanığın kimliği tespit olunamayan başkaca bir bayan ile şikâyetçinin ikâmet etmiş olduğu apartmanın kiler olarak kullanılan çatı katına çıkıp orada bulunan iki adet ev yapımı salçayı çaldığı, şikâyetçinin kapı önüne çıkarak şahısların salçaları almalarına engel olduğu, sanığın yakalanıp diğer şahsın ise kaçtığının tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık üzerine atılı suçlamayı inkâr etmiş, soruşturma aşamasındaki beyanında salçaların değerinin 160,00 TL olduğunu, kovuşturma aşamasındaki beyanında ise, sanığın salçaların yanı sıra, kışlık kurutmaları da çalmaya teşebbüs ettiğini beyan eden şikâyetçinin aşamalarda ifadesinin alındığı tespit edilmiştir. Tanık M.C.’nin iddiayı doğrulayan beyanları, 18.02.2016 tarihli kolluk tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Sanığın suça konu eşyalar ile birlikte kaçmak isterken şikâyetçinin engel olması üzerine yakalanması, tanık M.C’.nin beyanları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu anlaşılmakla; hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış; şikâyetçinin soruşturma aşamasında, çalınmak istenen salçaların toplam değerinin 160,00 TL olduğunu, kovuşturma aşamasında ise, sanık tarafından salçaların yanı sıra, kışlık kurutulmuş sebzelerin de sanık tarafından çalınmak istendiğini beyan etmesi karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri, suç tarihinde paranın satın alma gücü ve ekonomik şartlar gözetildiğinde, sanığın kastını özgüleyerek hırsızlık suçunun konusunu oluşturan yiyecek malzemelerinin değer bakımından az olarak kabul edilemeyecek olması dikkate alındığında, sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesi uyarınca indirim yapılmasının koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış; sanık hakkında hüküm kurulurken, meydana gelmesi muhtemel zarar miktarı da nazara alınarak aynı Kanun’un 35. maddesi uyarınca takdir edilen indirim oranında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suçun vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2016/272 Esas, 2016/378 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.