Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/9125 E. 2023/1433 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9125
KARAR NO : 2023/1433
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/762 E., 2016/1144 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 06.04.2016 tarihli ve 2016/23755 soruşturma numaralı iddianame ile, PTT Merkez Müdürlüğünde taşeron işçi olarak çalışan sanığın olay günü PTT binası içindeki nakit kasasından 4.000,00 TL çalması eylemi sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a ve 53. maddelerinin uygulanması istemiyle dava açılmıştır.
2.Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2016 tarihli ve 2016/762 Esas, 2016/1144 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a, 168/1, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi kararı temyiz etme isteğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Posta ve Telgraf Teşkilatı …’nde bulunan kasa odasındaki çelik kasadan sanığın 4.000,00 TL parayı çaldığı tespit edilmiştir.
2.Katılan kurum tarafından hazırlanan suç duyurusu yazısında, 6 yıldır temizlik görevlisi olarak çalışan sanığın CD görüntülerinde kasadan paraları aldığının tespit edildiği belirlenmiştir.
3.Katılan kurum 29.03.2016 tarihinde sanık tarafından zararının giderildiğini belirtmiş ve Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesi uygulanmıştır.
4.Sanık soruşturma aşamasında suçlamayı kabul etmemiş ise de, yargılama aşamasında maddî olarak çok zor durumda olması nedeniyle mesai saatlerinde öğleden önceki bir saatte bir anlık gafletle kasadan 4.000,00 TL’yi aldığını beyan ederek suçu ikrar etmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
2.Sanığın PTT Merkez Müdürlüğü’nde kasa odasında bulunan kasadan para çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesinde düzenlenen bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-a. maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
3.Sanığın tekerrüre esas alınan ilamının 5237 sayılı Kanun’un 184/1. maddesine uyan imar kirliliğine neden olma suçu olduğu ve hükümden sonra 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesine göre sanığın 15.06.2019 tarihine kadar başvurması ve madde kapsamında belirtilen şartları yerine getirmesi halinde 5237 sayılı Kanun’un 184/5. maddesinde belirtilen, 184/1. maddesinden mahkûm olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar hükmünden yararlanma olanağının bulunması nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilam bakımından uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra, sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunduğundan, bu değerlendirmenin yapılmaması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün 2. ve 3. paragraflarında açıklanan nedenlerle, Bursa 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2016 tarihli ve 2016/762 Esas, 2016/1144 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı Kanun’un 326. maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.