Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8954 E. 2021/10198 K. 24.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8954
KARAR NO : 2021/10198
KARAR TARİHİ : 24.05.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK’ nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, katılma talebini içeren dilekçeyi göndererek ve kararı temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyması nedeniyle CMK’nın 237/2. maddesi gereğince suçtan zarar gören olarak davaya katılmasına ve vekilinin katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilerek yapılan incelemede;
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü açısından katılma kararı verilmek suretiyle inceleme yapıldığından tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin hakaret, tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkındaki kamu davasının niteliğine ve hükmün mahiyetine göre, atılı suçlardan doğrudan zarar görmeyen İçişleri Bakanlığı’nın davaya katılma hakkı bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca, temyiz isteminin REDDİNE,
2-İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebi ile sanık … müdafiinin kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak
yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın adli sicil kaydında yer alan … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1159 Esas ve 2009/898 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olduğunun gözetilmemesi;
2-Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ile katılan … Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm kısmına, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin “Sanığın … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1159 Esas ve 2009/898 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak, hakkında hükmolunan cezanın, 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ve hükmün yargılama giderlerine ilişkin kısmına hüküm tarihindeki vekalet ücretinin sanıkltan alınarak kendisini vekille temsil ettiren katılana verilmesine” cümleleri eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık … müdafiinin hakaret, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden ayrıca sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 125/3-a,4 maddelerine göre tayin edilen 1 yıl 2 ay hapis cezasından aynı Yasanın 43. maddesi ile 1/4 oranında artırım yapılırken “1 yıl 5 ay 15 gün” olarak verilmesi gereken hapis cezasının, hesap hatası sonucu, “1 yıl 6 ay 15 gün” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 265/1 maddesine göre tayin edilen 6 ay hapis cezasından aynı Yasanın 43. maddesi ile 1/4 oranında artırım yapılırken “7 ay 15 gün” olarak verilmesi gereken hapis cezasının, hesap hatası sonucu, “8 ay” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde; TCK’nun 125/3-a, 4 maddelerine göre tayin edilen 1 yıl 2 ay hapis cezasından aynı Yasanın 43. maddesi ile 1/4 oranında artırım yapılmak suretiyle hükmolunan hapis cezasının “1 yıl 5 ay 15 gün” hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde; TCK’nun 265/1. maddesine göre tayin edilen 6 ay hapis cezasından aynı Yasanın 43. maddesi ile 1/4 oranında artırım yapılmak suretiyle hükmolunan hapis cezasının “7 ay 15 gün” hapis cezasıyla cezalandırılmasına,kısmı eklenerek eleştiri dışından diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık … müdafiinin tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK’nın 106/1-1. cümle maddesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan hükme bağlanmış ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize
konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK’nın 106/1-1.cümle maddesinde düzenlenen tehdit suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte değerlendirilmesi gerekliliği,
4-Sanığın adli sicil kaydında yer alan … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1159 Esas ve 2009/898 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebeplerden dolayı tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 24.05.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.