Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8951 E. 2023/1454 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8951
KARAR NO : 2023/1454
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 09.03.2015 tarihli ve 2015/295 Esas numaralı iddianamesi ile sanığın; olay günü şikâyetçinin hastane bahçesine kapıları açık ve kontak anahtarı üzerinde olarak park ettiği aracını çalarak hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-a, 53/1 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Tekirdağ 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.05.2015 tarihli ve 2015/269 Esas, 2015/554 Karar sayılı kararı ile sanığın, katılana yönelik hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-a, 53/1 ve 58. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunlukları uygulanmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Anılan kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 18.12.2019 tarihli ve 2019/5781 Esas, 2019/16283 Karar sayılı kararı ile ‘1-Sanığın, hastaneye ait bahçeden, kontak anahtarı üzerinde bulunan ve kapıları kilitsiz olarak park edilmiş olan müştekinin aracını çalması şeklindeki eyleminin TCK’nun 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, vasıfta yanılarak aynı Kanun’un 142/1-a maddesi uyarınca hüküm tesisi ile eksik ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/84 Esas, 2020/212 Karar sayılı kararı ile sanığın katılana yönelik hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 62/1 maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak neticeten 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi, hakkında hükmedilen cezayı temyiz etme iradesinden ibarettir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesince; katılanın olay günü sabah saat 08.00 sıralarında teknik bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere aracını, hastane bahçesi olarak kullanılan işlettiği kantinin arka kısmına kapıları açık şekilde ve üzerinde kontak anahtarı bulunduğu halde park ettiği, aynı gün saat 12.30 sıralarında aracın çalındığının tespit edilmesi üzerine, yapılan soruşturma kapsamında, bahse konu aracın plakaları olmaksızın …’da ele geçirildiği, tanık …’nın aracı tanık …’dan, tanık …’ın da sanık …’tan aldığını iddia etmesi ve iddiaların tanık beyanları ile doğrulanması üzerine, sanık hakkında cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, sanık tarafından soruşturma aşamasında kendisinin … isimli kişiye araç satmadığını beyan etmesine rağmen, yargılama aşamasında alınan savunmasında, … isimli kişiye araç sattığını, ancak bu aracın Aydoğdu Mahallesinde yaşayan 26 yaşlarındaki … isimli kişiden satın aldığını beyan etmiş ise de; Mahkemece tanık olarak bilgisine başvurulan …’ın 34 yaşında olup, müzisyenlik yaptığı, … isimli kişiyi tanımadığını beyan etmesi karşısında, sanığın aşamalarda alınan çelişkili ve inkâra yönelik savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu düşüncesi ile Mahkemece savunmasına itibar edilmeyerek sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.Ancak;
Bozma öncesi yapılan yargılamada, sanığın hırsızlık suçundan neticeten 4 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı ve anılan hüküm aleyhine bir temyiz istemi bulunmadığı, sanık hakkında tayin olunan 4 yıl 2 ay hapis cezasının 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak gereği sonuç olarak 4 yıl hapis cezası üzerinden infazının yapılmasına karar verilmesi gerekirken, 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.07.2020 tarihli ve 2020/84 Esas, 2020/212 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan hüküm fıkrasından “.. sonuç olarak 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresi çıkarılarak yerine “…. sanığın cezasının 4 yıl hapis cezası üzerinden infazına” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.