Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8728 E. 2023/1524 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8728
KARAR NO : 2023/1524
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.01.2016 tarihli ve 2016/1716 Esas sayılı iddianamesi ile; sanığın, mağdurun evine giderek kapı kilidini kırıp zarar verdiği, ayrıca küçük odanın kapısının da kilit yerini kırdığı, yine girişte sağdaki salonun kapısını kilit yerinden kırıp evden demir dış kapıyı, çamaşır makinesini, buzdolabını, televizyon, receiver ve klima borularını alıp götürdüğü iddiasıyla, sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 116/1, 151/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.06.2016 tarihli ve 2016/95 Esas, 2016/844 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 168/2, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına; konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz nedenleri, dosya kapsamında sanığın serçe parmak izi dışında bir delil bulunmadığına, olay anında sanığın uyuşturucu veya alkolün etkisi altında olup olmadığı veya ceza ehliyetinin tam olup olmadığının araştırılmadığına, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesine göre ceza tayin edilmesi gerekirken, bu hususun hiç kararda tartışılmamış olmasının usûl ve yasaya aykırı olduğuna, sanık lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesinin uygulanmama sebebinin mahkeme kararının gerekçesinde yer almadığına, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdurun 20.07.2015 günü saat 11.30 sıralarında zaman zaman kullandığı, suç yeri adresindeki evinin kapısını kitleyerek evden ayrıldığı, 06.08.2015 günü saat 12.00 sıralarında evine gittiğinde evin dış kısmında bulunan demir kapısının olmadığını gördüğü, eve hırsız girdiğini anladığı, her yeri alt üst edilmiş halde bulduğu, beyaz renkli beko çamaşır makinesi, siyah renkli Vestel 37 marka televizyon, receiver, arçelik marka tek kapılı buz dolabı, demir dış kapı ve klima borularının çalınmış olduğu, 2.000,00 TL zararının bulunduğu anlaşılmıştır.
2. 06.08.2015 tarihli Görgü Tespit Tutanağına göre; dairenin giriş demir kapısının olmadığı, sağda bulunan salon kapısının kilit yerinden kırılmış olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
3. Olay yerinde oturma odasından sökülen klima iç ünitesi üzerinden elde edilen parmak izinin sanık …’nın sol el serçe parmak izi ile aynı olduğu tespit edilmiştir.
4. Sanık ifadesinde; olay tarihinde hap kullandığını, bir şey hatırlayamadığını savunmuştur.
5.Katılanın mahkemede alınan beyanında 1.500,00-2.000,00 TL zararı olduğunu belirttiği, sanığın da yargılama sırasında mahkeme huzurunda 13.06.2016 tarihinde katılanın zararını giderdiği anlaşılmıştır.
IV.GEREKÇE
Tüm dava dosyası kapsamı, tutanaklar, sanığın atılı suça yönelik tevilli ikrar içeren ifadeleri, olay yerinde alınan parmak izinin sanığa ait çıkması karşısında, eylem sübuta ermekle, sanık hakkında mahkûmiyet kararı kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiş, hırsızlık suçundan kurulan hükümde, sonuç ceza miktarının 2 yıl 1 ay hapis cezası olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi maddesinin uygulanması bakımından cezanın miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu ve bu itibarla uygulanamayacağı anlaşılmış, çalınan suça konu eşyaların niteliği ve katılanın beyan ettiği 1.500,00-2.000,00 TL zararı dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.06.2016 tarihli ve 2016/95 Esas, 2016/844 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.