Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8667 E. 2023/1052 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8667
KARAR NO : 2023/1052
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 02.12.2014 tarihli ve 2014/5858 Soruşturma, 2014/3394 Esas numaralı iddianamesi ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 143 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.11.2014 tarihli ve 2014/6936 Soruşturma, 2014/3230 Esas numaralı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 143 ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2016/43 Esas, 2016/297 Karar sayılı kararı ile;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 142/1-e, 143, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 143, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz sebebi; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.
2. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri; suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ve re’sen dikkate alınacak sebeplere, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece, 05.08.2014 tarihinde saat 16.00 sıralarında mağdurun şarjlı bisikletini kilitsiz bir şekilde devlet hastanesi yataklı servisler girişine bıraktığı, aynı gün 00.00 sıralarında şarjlı bisikletini kontrol ettiğinde yerinde olmadığını gördüğü, kamera kayıtlarına göre sanık ve suça sürüklenen çocuğun saat 21.57 sıralarında mağdura ait şarjlı bisikleti bulunduğu yerden aldıkları ve olay yerinden ayrıldıkları bu şekilde sanık ve suça sürüklenen çocuğun üzerlerine atılı suçu işledikleri, tespit edilmiştir.
2. Kolluk tarafından 06.08.2014 tarihinde tanzim olunan CD İceleme ve Araştırma Tutanağında, yeni bina ile eski binanın birleştiği hastaneye giriş çıkış yapılabilen ara boşluk olarak kullanılan ve mağdurun şarjlı bisikletini bıraktığı yerden saat 21.57.59’da bir kadın ve erkek şahıs tarafından alındığı, görüntülerde üç şahsın bulunduğu ancak karanlık olması sebebiyle kimlik tespitinin yapılamadığı ” belirtilmiştir.
3. Kolluk tarafından yakın tarihlerde aynı yerden başka hırsızlık olayları olması üzerine yapılan araştırmada bu olayı gerçekleştiren kişinin de diğer olaylara karışan sanık … olabileceğinin değerlendirildiği, Kardelen’in ifadesinde hastane bahçesinden suça konu şarjlı bisikleti suça sürüklenen çocuk … ile birlikte çaldığını belirttiği, suça sürüklenen çocuğun ise olay anında hastane bahçesinde sanığın yanında bulunduğunu ama suça konu elektrikli bisikleti sanığın çaldığını kendisinin katılmadığını savunduğu, anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin suçun sübutuna ilişkin temyiz sebepleri yönünden; tüm dava dosyası kapsamı, Olay ve Olgular başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine ve içeriğine yer verilen CD İceleme ve Araştırma Tutanağına göre görüntülerde bir kadın ve bir erkek şahıs tarafından alındığının tespit edilmiş olması, sanık …’in suça konu elektrikli bisikleti suça sürüklenen çocuk … ile çaldığına dair ifadesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eylemi sübuta ermekle, suça sürüklenen çocuk hakkında mahkûmiyet kararları kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın diğer temyiz sebepleri yönünden;
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık … yönünden uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı anlaşılmış olup, suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Dosyada yer alan suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen 02.04.2015 tarihli Sosyal İnceleme Rapor içeriğinde; mental retardasyon tanısının bulunabileceği gözlemlendiği, sorulara cevap vermekte güçlük çektiği, yönlendirmeye açık olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun işlediği iddia olunan hırsızlık suçu için suç tarihinde işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı ve azalmış ise bunun önemli derecede olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden rapor alındıktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2. Dosya kapsamına göre, mağdurun şarjlı bisikletini kilitsiz bir şekilde devlet hastanesi yataklı servisler girişine bıraktığı, sanık ve suça sürüklenen çocuğun şarjlı bisikletin hastane bahçesinde bulunduğunu ifade ettikleri, dosya içerisindeki görgü ve tespit tutanağındaki krokiden olay yerinin mahiyetine ilişkin yeterli anlatım ve tasvirin bulunmadığı, kamera görüntülerinden de çalınan yerin tam olarak anlaşılamaması nedeniyle, söz konusu yerin hastane binasının eklentisi niteliğinde olup olmadığının kesin olarak tespiti bakımından, bu hususta mağdurun dinlenip, kamera kayıtları da incelenerek ve olay yerinde keşif yapılmak suretiyle araştırılması, bu araştırmanın sonucuna göre şarjlı bisikletin çalındığı yerin bina eklentisi niteliğinde bulunduğunun tespiti halinde sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesi, aksi halde aynı Kanun’un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3. Sosyal inceleme raporu için harcaması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunması nedeniyle bilirkişiye ödenen 50,00 TL’nin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye aykırı davranılması ve ayrıca bu giderin koşulları oluşmadığı halde sanığa da yükletilmesine karar verilmesi,
4. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin 14.07.2016 tarihli celsede “lehe olan hükümlerin uygulanmasını” talep etmesi ve bu talebinin erteleme hükümlerinin uygulanması talebini de içermesi, suça sürüklenen çocuğun daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasında erteleme sınırının 3 yıl olduğu, suça sürüklenen çocuğun suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, “suça sürüklenen çocuğa verilen hapis cezasının süresi karşısında” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile cezanın ertelenmesine yer olmadığına hükmolunması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe başlığında (B) bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2016/43 Esas, 2016/297 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.