YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8598
KARAR NO : 2023/1939
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/159 E., 2016/505 K.
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.03.2015 tarihli ve 2015/3611 Esas, 2015/2790 İddianame numaralı iddianamesi ile sanık hakkında mağdura yönelik hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h maddesi gereğince cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır.
2.Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2016 tarihli ve 2015/159 Esas, 2016/505 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına ve aynı Kanun’un 58. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; olay tarihinde suça konu telefonun çalındığı dershanede kantin işletmecisi olduğuna, sınıflara girmesinin yasak olduğuna ve kendisinin de hiçbir sınıfa girmediğine, bu hususun dershane yönetimi ve öğretmenlere sorulması talebinin mahkeme tarafından kabul edilmediğine, kendisinin telefonu aldığı …’nın resminin mağdura gösterilerek olay tarihinde sınıfta görüp görmediğinin sorulmasını istediğine, bütün öğrencilerin kendisini tanıması nedeniyle kendisini tanıyan bir kişiye ait telefonu kendi kimlik fotokopisi ile satmasının mantıklı olmadığına, olay tarihi sıralarında henüz sanık dershaneye kayıt yaptırmamış olsa da dershaneye gelip kantinde oturup soru çözdüğüne, tanıtım derslerine ve deneme sınavlarına girdiğine, bu hususun da dershane yöneticisi ve öğretmenlerinden sorulmasını talep ettiğine, ancak mahkemenin bu talebini de dikkate almadığına, kantin işletmeciliği yaptığı dönemde suça konu telefondan maddi değeri daha yüksek olan telefonların kantinde unutulduğunu ve kendisi tarafından bu telefonların sahiplerine ya da okul idaresine teslim edildiğine, kendisinin hiçbir zaman hırsızlık vb maddi suça karışmadığına, verilen cezanın haksız olduğuna, geri dönüşü ve telafisi imkansız zararlar doğuracağına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mağdur …’ın, olay tarihinde kendisine ait … marka, … model cep telefonunu eğitim aldığı … Dershanesinde derslikte unuttuğu, ertesi gün gittiğinde telefonunu bulamadığı ve emniyete giderek şikâyetçi olduğu, mağdura ait cep telefonunun HTS kayıtlarından, telefonun … tarafından kullanıldığının tespit edildiği, tanık …’ın bu telefonu, telefon alım – satımı yapan … isimli kişiden satın aldığını beyan ettiği, …’ın da telefonu sanıktan satın aldığını beyan ettiği ve sanığın telefonu olay tarihinden sonra 10.11.2014 tarihinde imzalı kimlik fotokopisi ibrazı ile tanık …’a sattığının anlaşıldığı, sanığın suçlamayı kabul etmediği, telefonu olay tarihinde … isimli kişiden satın aldığını beyan ettiği, ancak sanığın telefonu …’tan aldığına dair savunmalarını ispat edemediği belirlenerek mahkûmiyetine hükmedilmiştir.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.06.2016 tarihli ve 2015/159 Esas, 2016/505 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.