Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8570 E. 2023/1376 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8570
KARAR NO : 2023/1376
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Suça sürüklenen çocuk … hakkında katılanlar …, …’a karşı hırsızlık katılanlar …, …, …, şikâyetçi …’a karşı konut dokunulmazlığının ihlâli, suça sürüklenen çocuk …’ın katılanlar … ve …’a karşı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli, şikâyetçi … ve katılan …’ya karşı konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının aynı Kanun’un 231/12. maddesi gereği itiraz yoluna tabi oldukları, itiraz üzerine Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/917 değişik iş sayılı kararı ile değerlendirildiği;
Suça sürüklenen çocuk … hakkında katılanlar …, …, …’ya, suça sürüklenen çocuk … hakkında katılanlar …, …, …’a karşı mala zarar verme suçlarından neticeten hükmolunan 1320 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararlarının tür ve miktarları itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulundukları anlaşılmıştır.
Suça sürüklenen çocuklar hakkında diğer suçlardan kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 08.01.2016 tarihli ve 2016/72 Esas, 2016/65 İddianame numaralı iddianamesi ile suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143,31/3, 35, 151 maddesi gereğince cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Fethiye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/317 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuklar hakkında katılan …’a ve şikâyetçi …’ye yönelik hırsızlık suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 143, 31/3, 62. maddeleri gereğince neticeten ayrı ayrı iki kez 4 yıl 2 ay hapis cezası, mala zarar verme suçlarından ise 5237 sayılı Kanun’un 151/1, 31/3, 62, 52/4. maddesi gereğince neticeten 1.320 TL adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz isteği, malların değerinin düşük olduğuna, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz isteği, eksik araştırma yapıldığına, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına, zararın bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece, suç tarihinde gece vakti suça sürüklenen çocuklar … ve …’un katılan …’nin evine pencere korkuluk demirlerinin vidalarını sökerek girdikleri, milli piyango biletini hırsızladıkları, aynı tarih ve saatlerde şikâyetçi …’nin evine açık olan pencereden girip yağ bidonunu çaldıkları, ayrıca katılan …’ın evine ise balkon kapı kilitlerine ve balkon plastik kapısına zarar vererek girip modem aletini hırsızladıkları, yine katılan …’in evine balkon kapısı demir korkuluğunun kilit sistemini kırarak ve pimapen kapıyı zorlayarak girdikleri, herhangi bir eşya çalmadan evden ayrıldıkları, …’ın evinden aldıkları modemi …’in evinde unutarak bıraktıkları, suça sürüklenen çocukların yağ bidonu ve piyango biletini çaldıkları dışında tüm suçlamaları ikrar ettikleri, yağ bidonunu aldıklarını inkâr etmişlerse de, aynı gün birden fazla eve girerek farklı eşyaları hırsızlamaları nedeniyle çocukların çaldıkları eşyaları unutmuş olmalarının muhtemel olduğu, zira suça sürüklenen çocuk … yargılama aşamasında önce modemi aldıklarını inkâr etmişse de kendisine modemin diğer evde unutulduğu hatırlatılınca çocuğun modemi aldıklarını hatırladığını beyan ettiği, … modemi aldıklarını inkâr etmişse de …’un bunu doğrulayan bahsi geçen beyanının bulunduğu, ayrıca şikâyetçi …’nin yağ bidonu hakkında yalan söylemesi için hiçbir sebebin bulunmadığı, şikâyetçi …’nin yağ bidonunun çocuklar eve girdikten sonra yerinde olmadığından emin olduğu, ayrıca şikayetçi olmayıp zarar talebinde de bulunmadığı, ‘helal ediyorum’ demesine rağmen bidonun çalındığı iddiasını yinelediği, suça sürüklenen çocukların piyango bileti çaldıkları iddia edilmişse de, piyango biletinin küçük bir kağıt olması nedeniyle kolaylıkla yer değiştirebilecek veya başka bir yerde unutulabilecek bir nesne olduğu, çocukların bileti aldıklarına dair yeterli delil olmadığı, bu nedenle eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığı, böylelikle suça sürüklenen çocukların fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek katılan …’e yönelik bina içinde gece vakti hırsızlık suçuna teşebbüs, mala zarar verme, katılan …’ye yönelik bina içinde gece vakti hırsızlık suçuna teşebbüs, mala zarar verme, şikayetçi …’ye yönelik bina içinde gece vakti hırsızlık, katılan …’a yönelik de bina içinde gece vakti hırsızlık, mala zarar verme suçlarını işledikleri, her ne kadar paranın satın alma gücü ve suç tarihindeki ekonomik koşullar gözetildiğinde hırsızlık suçunun konusunu oluşturan eşyaların değerinin az olduğunda kuşku bulunmamakta ise de, suça sürüklenen çocukların aynı gece toplam dört eve benzer yöntemle girerek hırsızlık yaptıkları, yani ne bulursa alma kastı ile hareket ettikleri, suçun işleniş biçimi göz önüne alındığında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediği anlaşıldığından çocukların cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Mala Zarar Verme Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Hükümlerin tür ve miktarları itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulundukları anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz isteklerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Suça sürüklenen Çocuklar Hakkında Hırsızlık Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Suça sürüklenen çocukların üzerilerine atılı hırsızlık suçunu ikrar ettikleri, katılan …’ın evinden modem aldıkları, daha sonra hırsızlık amacı ile girdikleri şikâyetçi …’nin evinde modemi unuttukları olayda, kesintisiz takip olmaması nedeniyle eylemin tamamlandığı anlaşılmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin suça sürüklenen çocuklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
1.Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 Esas, 2018/554 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun’un 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20. ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme rapor alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Suça sürüklenen çocukların, katılan …’nın evinden bir adet modem, şikâyetçi …’ın evinden ise yağ bidonu aldıkları, şikâyetçilerin mallarının değerine ilişkin tam bir beyanlarının olmaması karşısında, söz konusu eşyaların suç tarihinde değeri tam tespit edilip 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, değer tespiti yapılmadan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Mala Zarar Verme Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde A. bendinde açıklanan nedenle Fethiye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/317 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz isteklerinin, 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği istem gibi REDDİNE,
B. Suça sürüklenen çocuklar Hakkında Hırsızlık Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde B. bendinde açıklanan nedenlerle Fethiye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.05.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/317 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.