Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8516 E. 2023/1335 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8516
KARAR NO : 2023/1335
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1-Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2016 tarihli ve 2016/1710 numaralı iddianamesiyle sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2.Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2016/88 Esas, 2016/423 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 163/3, 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi, kararın usûl ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.27.07.2015 tarihinde ASKİ görevlilerin yaptıkları denetimde sanığın ikametinde merdivenin altında bulunan ve vana ile kontrol edilebilen hattan sayaç harici su kullanıldığının tespit edildiği mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık suçlamayı kabul etmemiş, merdivenin altında bir su borusu olduğunu, vanası ve ucunda da kör tapa bulunduğunu ancak, kendisinin oradan su kullanmadığını, ayrıca oranın kaçak hat olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.
3.Tutanak tanıkları mahkemece dinlenmiş, beyanlarında, adreste sayaç harici bir hat bulunduğunu, bu hat için bir vana konulduğunu ve vana açıldığında borunun ucundan su geldiğini ifade etmişlerdir.
4. Sanığın 08.03.2016 tarihi itibarıyla kuruma, 596,69 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında, aboneli ve sayaçlı bulunan konutta, merdiven altında bulunan musluktan su kullanıldığına dair tutanağın düzenlenmesi ve sanığın aşamalardaki savunmalarında, tespit edilen musluktan su kullanmadığını beyan etmesi karşısında, kurulu güce göre kullanımın orantılı olup olmadığının, kaçak su kullanımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin sanığın savunması da dikkate alınarak; karşılıksız yararlanma suçunun oluşup oluşmadığının tespiti yönünden bilirkişiden rapor alınması, sanığın karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiğinin tespit edilmesi halinde;
6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı Kanun’un 163/3 ve 168/5. maddesine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usûlüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi hâlinde bu bir dava şartı olduğundan 5237 sayılı Kanun’un 168/5.maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması hâlinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2016/88 Esas, 2016/423 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.03.2023 tarihinde karar verildi.