YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8383
KARAR NO : 2023/1072
KARAR TARİHİ : 07.03.2023
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2016 tarihli ve 2016/825 Esas, 2016/814 İddianame numaralı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 14/2-b, 53, 58. maddeleri gereğince cezalandırılması ve 53. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2016/325 Esas, 2016/618 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanunu’nun 142/2-b, 53. ve 58. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu, yeterli delil olmadığı, şüpheden yaralanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılanın şehiriçi minibüsü ile yolcu olarak seyrederken … tren istasyonu yanında minibüsten indiği, daha sonra alışveriş yapmak için markete girip çantasından cüzdanını almak istediği esnada cüzdanının olmadığını fark ettiği, kolluğa müracaat ederek minibüsle seyahat ederken şüpheli hareketleri olan biri olduğu, bu şahsın çantasından cüzdanını almış olabileceği, bu şahsı görse teşhis edebileceğini belirtmesi üzerine, … İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinde katılana yaptırılan teşhiste katılanın sanığı tam ve kesin olarak teşhis ettiği, sanık savunmasında olay tarihinde minibüse binmiş olabileceğini kabul ettiği ancak atılı suçlamayı kabul etmediği, sanığın inkâr yönündeki savunmasına mahkemece itibar edilmediği, teşhis tutanağı, katılan beyanı ve tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. 11.04.2016 tarihli canlı teşhis tutanağı dosya içerisinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
Suç tarihi itibariyle 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırının 5 yıl olduğu gözetilmeden 3 yıl hapis cezasına hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuş ancak aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı Kanun’un 58/4. maddesindeki “kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, sanığın tekerrüre esas alınan … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2011 tarihli ve 2008/76 Esas, 2011/110 Karar sayılı kararının aynı Kanun’un 85/1. maddesine uyan taksirle öldürme suçuna ilişkin olduğu ve tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak sanığın adli sicil kaydında bulunan … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2009 tarihli ve 2007/622 Esas, 2009/112 Karar sayılı kararının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2016/325 Esas, 2016/618 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz sebebi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına ve yerine ”… 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2009 tarihli ve 2007/622 Esas, 2009/112 Karar sayılı ilamındaki, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b. maddesi gereğince verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.