YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8371
KARAR NO : 2023/908
KARAR TARİHİ : 28.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 26.01.2015 tarihli, 2014/33960 soruşturma numaralı iddianamesiyle sanık hakkında katılana ait iş makinasından mazot çalması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e,143 ve 53. maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.
2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2016 tarihli ve 2015/235 Esas, 2016/305 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 143, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan,19.03.2021 tarihli, kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminin olay tarihinde hırsızlığın yapıldığı olay yerinde bulunmadığının Telekominikasyon İletişim Kurumu Başkanlığından alınan iletişimin tespiti raporundan anlaşıldığı, kabule dayalı savunmasının alındığı sırada yanında müdafiisinin bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık …’nin 17.10.2014 tarihinde katılan …’a ait olan ve fakat tanık … tarafından kullanılan … plaka sayılı … Mah. … Sok. No:… önünde park edilmiş olan çekicinin mazot deposundan 600 litre kadar mazot çaldığı ve çaldığı mazotu kullandığı araca doldurduğu, her ne kadar sanık … kovuşturma aşamasında suçlamayı inkâr etmişse de, soruşturma aşamasında müdafi huzurunda sıcağı sıcağına alınan savunmasında yaptığı ikrar ve sonradan müdafinin duruşmada tanık olarak dinlenmesi sırasında da sanığın savunması alınırken bizzat yanında bulunduğuna ve sanığın kendiliğinden hırsızlık eylemini anlattığına ilişkin beyanı karşısında, sonradan yapılan inkâra itibar edilmeyerek soruşturma aşamasındaki ikrarı doğrultusunda sanık …’nin suçu sabit görülüp cezalandırılmasına karar verildiği,
2.Kolluk görevlilerince düzenlenen tutanak içeriğinde 01.10.2014 ile 29.11.2014 tarihleri arasında değişik adreslerden park halinde bulunan kamyon ve çekici cinsi araçlardan mazot çalınması ile ilgili araştırmalar devam etmekte iken 29.11.2014 tarihinde sanığın dosya kapsamında olmayan bir araçtan mazot çaldığı sırada kolluk görevlilerince yakalandığı, görüşme ve tespit tutanağında belirtildiği şekilde sanığın değişik tarihlerde de mazot hırsızlığı yaptığını samimi olarak anlatmak istediğini söylemesi üzerine ön görüşme yapıldığı ve yapılan görüşme doğrultusunda sanığın hangi adreslerden hırsızlık yaptığının tespit edildiği,
3.Sanığın soruşturma evresinde müdafii Av. … huzurunda alınan ifadesinde “…olay tarihinde gece yarısını geçtikten sonra … Mahallesinde çevreyoluna yakın bir bölgede ismini bilmediğim bir sokakta plakasını bilmediği beyaz renkli … tipi çekici cinsi aracı gördük, ben kullanmış olduğum kiralık aracı çekicinin önüne yakınına park ettim, tırın mazot deposunun kapaklarını eliyle … açtı, ben de mazot götürdüm, daha önce mazot çekmek için hırdavatçıdan almış olduğumuz hortumla mazotları çekti, çekilen mazotları ben de araca yükledim…” şeklinde kabule dayalı savunmasının alındığı,
4. Kolluk görevlilerince … Oto Kiralama şirketinden sanığın kiraladığı aracın GPRS bilgileri istenilmişse de GPRS kayıtlarının geriye dönük üç ay tutulduğundan suç tarihine ilişkin kayıtların olmadığının belirtildiğine dair 04.08.2015 tarihli tutanağın düzenlendiği,
5.Telekominikasyon İletişim Kurumu Başkanlığından alınan iletişimin tespiti raporunda sanığın suç tarihinde kullandığı telefonun baz istasyon bilgilerinin alındığı … Mahallesi Çevreyolu Kontrol Kavşağı no:… … /… adresinin olay yerine çok yakın olduğunun anlaşıldığı,
6. Kovuşturma evresinde bilgi sahibi olarak dinlenen Av. … ” Ben … Barosuna bağlı olarak avukatlık yapıyorum, sanık …’yi de bu işim sebebiyle polis merkezinde şüpheli sıfatıyla ifadesi alınırken müdafii olarak hazır bulunduğum için tanıyorum, ben bu kişinin ifadesinin alınması sırasında baştan sonuna kadar kendisine refakat ettim, benim yanımda kendisi görevlilere ifade vermişti, anlattığına göre bir hırsızlık eylemi sırasında kendisi yakalanmış, bundan sonra pişmanlık duyarak başka hırsızlık eylemlerini de anlatmıştı, hatırladığım kadarıyla o gün sanık … işsiz olduğunu, şehir dışından geldiğini, diğer arkadaşının kendisini telefonla çağırdığını, bu çağrı üzerine bu arkadaşıyla görüşmeye geldiğini, o sırada o arkadaşıyla birlikte hırsızlık yaptığını anlatmıştı, sanık …’ın anlattıklarına göre kamyonet kiralıyorlarmış, bu kamyonetle tır veya kamyon gibi araçların depolarından satın aldıkları bidonlara hortumla mazot çekiyorlarmış, hatta araçların kapısını diğer arkadaşının açtığını, kendisinin bidonları taşıdığını, bu işten çok iyi anlamadığını anlatmıştı, bir seferinde de … veya … tarafında bir akaryakıt istasyonu yakınında böyle bir eylemde bulunurken başka biri tarafından görüldüklerini o yüzden işi yarım bıraktıklarını anlattığını da hatırlıyorum” şeklinde beyanda bulunuğu
7.Sanıklara ait nüfus kayıt örneği ve güncel adlî sicil kaydının dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10.maddesi ile TCK’nın 53.maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Her ne kadar sanık kovuşturma evresinde ve temyiz dilekçesinde olay tarihinde olay yerinde bulunmadığını ve savunması alındığı sırada müdafiisinin bulunmadığını belirtmişse de soruşturma evresinde sağın savunmasının alındığı ifade tutanağı, kovuşturma evresinde dinlenen Av. …’in beyanları gözetildiğinde sanığın kabule dayalı savunmasının alındığı sırada müdafiisinin bulunduğu ve Telekominikasyon İletişim Kurumu Başkanlığından alınan iletişimin tespiti raporunda baz istasyon bilgilerinin olay yerine yakın yerden sinyal verdiğinin anlaşılması karşısında, mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2016 tarihli ve 2015/235 Esas, 2016/305 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.