YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8198
KARAR NO : 2023/675
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
… Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2016/149 Esas, 2016/302 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 168/1-4 ve 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis, konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz talebinin; sanığın beraati yönünde karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1-Sanığın şikâyetçinin evinin kapısının üzerinde unuttuğu anahtarla eve girerek 80,00 TL para ile 1-2 kg ağırlığındaki eti çaldığı, sanığın yakalandığında suçlamayı kabul ederek, çaldığı paranın 20,00 TL’sini soruşturma aşamasında şikâyetçiye iade ettiği ve şikâyetçinin kısmi ödemeye rıza gösterdiği mahkemece kabul edilmiştir.
2- Sanığın adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunamamış, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2- Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karardaki atılı suçun 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinde belirtilen “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” koşulunun bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesinde belirtilen şekilde “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “sanığın adli sicil kaydında denetim süresi sona ermemiş hükmün açıklanması geri bırakılmış hüküm bulunduğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına” biçimindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün A bendinde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2016/149 Esas, 2016/302 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz itirazının reddiyle hükümlerin, ONANMASINA,
B. Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün B bendinde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2016/149 Esas, 2016/302 Karar sayılı kararırına yönelik sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.