Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8172 E. 2021/15749 K. 04.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8172
KARAR NO : 2021/15749
KARAR TARİHİ : 04.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise … adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekir.
İncelenen dosyada; müşteki …’in, 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkının bulunduğu, müştekinin sanık hakkında açılan davadan usulüne uygun olarak haberdar edilmediği ve davaya katılabilmesi için olanak tanınmadığının anlaşılması karşısında; yokluğunda verilen karara ilişkin gerekçeli kararın, doğrudan … adresine tebliğe çıkarıldığı, bu şekilde yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, kararı temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyan müştekinin hükmü temyiz etme yetkisi bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Müşteki davadan haberdar edilip, delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle CMK’nın 233/1 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, müştekinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.