Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8095 E. 2023/921 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8095
KARAR NO : 2023/921
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 08.07.2015 tarihli ve 2015/27923 Esas numaralı iddianamesi ile sanığın katılana ait aracın anahtarını rıza dışı aldıktan sonra bu araçla kaza yapmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-d.1, 146 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2016 tarihli ve 2015/364 Esas, 2016/219 Karar sayılı kararı ile sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e. maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekili temyiz dilekçesinde; suçun unsurlarının oluşması nedeniyle sanık hakkında ceza verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. İlk derece mahkemesince; sanığın hırsızlık kastı ile hareket etmediği gibi sanığın zaman dilimleri içerisinde aracı bazen alıp götürdüğü, tekrar getirdiği, olay günü kaza olması nedeniyle davanın açıldığı, anahtarı rızası olmadan aldığını beyan etmiş ise de daha önceki ilişkilerine dayanarak almış olduğu, dosya içerisinde bulunan tüm evraktan hırsızlık amacının bulunmadığının anlaşıldığı, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, kendisine emanet edilen herhangi bir araç da bulunmadığından emniyeti suistimal suçunun da yasal unsurlarının oluşmayacağı, aradaki meselenin hukukî ihtilafa konu olabileceği kabulüyle sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verildiği tespit edilmiştir.
2. Katılan soruşturma aşamasında; çok samimi olmadığı arkadaşı olan sanığın; olay günü kendisine ait aracın anahtarını teknedeki güvertede bulunan masanın üzerinden habersizce aldığını, akabinde araç ile kazaya karıştığını, ertesi gün de aracın ruhsatını kendisine teslim edip durumu anlattığını; kovuşturma aşamasında ayrıca, kendisinin teknede sızıp kalmasından sonra arkadaşı olan sanığın hırsızlık kastıyla değil ihtiyacı için aracı habersizce aldığını beyan ederek şikâyetçi olmuştur.
3. Sanık aşamalarda; olay günü, annesinin rahatsızlandığını öğrenmesi nedeniyle teknede birlikte eğlendiği arkadaşı olan katılanın aracının anahtarını ona haber vermeden aldığını, kazaya karıştığını, gece olduğu için ertesi gün katılana ulaşıp durumu anlatarak anahtarı teslim ettiğini, zaman zaman anahtarı alıp bahsi geçen aracı kullandığını, hırsızlık kastının bulunmadığını savunarak atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
IV. GEREKÇE
Katılanın sanığın hırsızlık kastı bulunmadığına dair anlatımları ve sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmaları karşısında; mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamış; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2016 tarihli ve 2015/364 Esas, 2016/219 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.