YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8088
KARAR NO : 2023/920
KARAR TARİHİ : 28.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 28.03.2016 tarihli ve 2016/11327 Esas numaralı iddianamesi ile sanığın mağdur …’nın kullanımında olan … plakalı aracı çalmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 53/1 ve 63/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2016/165 Esas, 2016/514 Karar sayılı kararı ile sanığın hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık temyiz dilekçesinde; atılı suçu kabul etmediğinden hakkında verilen hükmü temyiz ettiğini bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. İlk derece mahkemesince; suça konu araç üzerinde tespit edilen parmak izi dikkate alınarak, sanığın olay günü gündüz vakti mağdura ait aracı çaldığı kabulüyle sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyet kararı verildiği tespit edilmiştir.
2. Mağdur …; … plakalı aracı 24.03.2012 günü saat 19.15 sıralarında ikametinin önüne park ettiğini ve 25.03.2012 günü saat 07.00 sıralarında ise yerinde olmadığını gördüğünü beyan etmiştir.
3. Suça konu aracın mağdur … tarafından 25.03.2012 günü terk edilmiş halde bulunduğuna dair tutanak ile aracın bulunduğu esnada yapılan inceleme sonucunda; cam ve kapı kilitleri ile kontak anahtar kısmında hasar bulunmadığının, direksiyon alt kısımdaki muhafaza kapağının kırık olduğunun ve ucu kesik kabloların görüldüğünün belirtildiği olay yeri inceleme raporu dosyada mevcuttur.
4. 07.09.2015 tarihli ekspertiz raporu ile; … plakalı aracın sol ön kapı dış kısmı pervazı üzerinden elde edilen parmak izinin sanığın sol el serçe parmak izi ile aynı olduğu tespit edilmiştir.
5. Sanık soruşturma aşamasında; aradan uzun zaman geçtiği için parmak izinin ne şekilde söz konusu araçta kaldığına dair bilgisi olmadığını, ancak atılı suçu kabul etmediğini; kovuşturma aşamasında; o dönemde uyuşturucu madde kullandığını, daha önce sabıkasız olmadığını ancak uyuşturucudan sonra bu tip işlere girdiğini, yaptığından pişman olduğunu beyan etmiş, son sözünde ise suçsuz olduğunu bsavunmuştur.
IV. GEREKÇE
Tüm dosya içeriğine göre; sanığın, mağdur … tarafından kullanılmakta olan aracı düz kontak yapmak suretiyle çalması şeklindeki eyleminin, suç tarihi itibariyle TCK’nın 142/1-b. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden; sanık hakkında aynı Kanun’un 142/1-e. maddesi uyarınca ceza tayini suç tarihi dikkate alındığında her iki bentte öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış; Olay ve Olgular başlığı altında 3 ve 4 numaralı paragraflarda açıklandığı üzere; sanığın tevilli beyanları ve suça konu araç üzerinde ele geçen parmak izi karşısında sanığın eyleminin sübuta erdiği belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış; TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli ve 2016/165 Esas, 2016/514 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.