YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8056
KARAR NO : 2023/381
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 23.02.2015 tarihli iddianame ile sanık hakkında müştekinin ikametinden içerisinde … numaralı hattın takılı bulunduğu … marka cep telefonu ve … marka dizüstü bilgisayar ile … marka kol saatinin çalınmış olması sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinin 2 inci fıkrasının (h) bendi, 116 ıncı maddenin birinci fıkrası ve 53 üncü maddelerinin uygulanması istemiyle dava açılmıştır.
2…. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2015/173 Esas, 2016/818 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi, 62 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
3. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2015/173 Esas, 2016/818 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi kararı temyiz etme isteğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Müştekinin ikametine girilerek cep telefonu, diz üstü bilgisayar ve kol saati çalındığı, çalınan cep telefonunun HTS kayıtlarının incelenmesinde, bahse konu telefona olay günü fiilen sanığın kullandığı hattın takılarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
2.Müştekinin 03.07.2014 günü 17.00’de evin içerisinde masa üzerinde bulunan cep telefonu, bilgisayar ve kol saatinin olmadığını fark ettiğini beyan ettiği, havalandırma amacıyla evin giriş kapısının 09.00-10.00 sıralarında açık olduğunu söylediği anlaşılmıştır.
3.Olay yerinin site içerisinde tek katlı müstakil ikamet olduğu, ikamet giriş kapısı, balkon ve pencere kapılarının sağlam olduğu zorlama olmadığı tespit edilmiştir.
4. HTS kayıtlarının incelenmesinde, olaydan sonra 03.07.2014 günü saat 20.56’da … adına kayıtlı hat ile cep telefonunun kullanıldığı tespit edilmiştir. … isimli şahsın dinlenilmesinde; hattın kendi adına kayıtlı olmasına rağmen fiilen arkadaşı sanık … tarafından kullanıldığını beyan ettiği, sanığın bahse konu hattı kendisinin kullandığını ikrar ettiği, ancak hırsızlık yapmadığını savunduğu tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin, infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşılmıştır.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanığın diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 116 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay hapis cezasına hükmedildiği, 62 inci maddesi uyarınca cezadan 1/6 oranında indirim yapılarak 5 ay hapis cezası verildiği, hükmün dördüncü maddesinde “sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerine göre, yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşmadığından, hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına” karar verilmiş ise de kararın devamında “Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak TCK.nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine ve sanığın 150 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına” karar verilmek suretiyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 50. maddesinin hem uygulanmayacağına hem de uygulanmasına karar verilmek suretiyle hükümde çelişkiye sebebiyet verilmesinde hukuka aykırılık tespit edilmiştir.
V. KARAR
A. Hırsızlık Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2015/173 Esas, 2016/818 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu Yönünden
Gerekçe bölümünde (2) paragrafında açıklanan nedenle, … Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2015/173 Esas, 2016/818 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.02.2023 tarihinde karar verildi.