Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/8030 E. 2023/1033 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8030
KARAR NO : 2023/1033
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 06.04.2016 tarihli ve 2016/567 numaralı iddianamesiyle sanık hakkında temyiz dışı sanık … ile birlikte kiraladığı … ile gece vakti şikayetçinin park halindeki kamyonetinin mazot deposundan mazot çektiğinden bahisle hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 143, 63 ve 53. maddelerinden cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2016/166 E., 2016/246 K. sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 143, 168/2 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; sanığın eyleminin TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerine uyması ve bu haliyle suçun alt sınırının 5 yılın üzerinde olması sebebiyle zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmediğinden hükmün bozulması görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEBİ
Sanığın 16.05.2016 tarihli temyiz dilekçesinde özetle, şikâyetçinin tüm zararını giderdiğini, bu sebeple kararın bozularak beraat etmesi gerektiğini talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihi olan 18.03.2016’da şikâyetçinin yol kenarına park ettiği . plakalı kamyonetinin kilitli olmayıp, çevirmeli kapanan bir mekanizmaya sahip olan deposundan toplam 50 litre mazotun çalındığı, yapılan araştırma ve başka suçtan yakalanan sanık …’nin ikrarı ile sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık … ile birlikte olay tarihinde gece vakti sayılan saat 20.00 ile 23.00 arasında sanığın annesi olan .adına .plakalı aracı kiralayıp, şikâyetçinin yol üzerinde park halinde olan aracının mazot deposundan hortum yardımıyla mazot aldığı ve şikâyetçinin zararını da kovuşturma evresinde giderdiği, bu sebeple mahkemece sanık hakkında hısızlık suçundan mahkûmiyet kararı verildiği belirlenmiştir.
2. 31.03.2016 tarihli Yer Gösterme Tutanağı dosya içerisine alınmıştır.
IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Sanık her ne kadar şikâyetçinin zararını gidermesi sebebiyle beraat etmesi gerektiğini talep etmiş ise de, başka suçtan yakalandığında üzerine atılı olan ve temyiz incelemesine konu suçu da hakkında HAGB kararı verilen temyiz dışı sanık … ile birlikte gerçekleştirdiğini ikrar etmiştir. Şikâyetçinin zararını kovuşturma evresinde gidermesi sebebiyle de hakkında hırsızlık suçundan tayin olunan cezada etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak indirim yapılmıştır. Bu sebeplerle, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın eyleminin TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerine uyması ve bu haliyle suçun alt sınırının 5 yılın üzerinde olması sebebiyle zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmediğinden hükmün bozulması yönünde görüş bildirilmiş ise de, sanığın şikâyetçinin kamyonetinin kilitli olmayıp, çevirmeli kapanan bir mekanizmaya sahip olan deposundan mazot çaldığı anlaşıldığından eylemin TCK’nın 142/2-h maddesi yerine aynı Kanun’un 142/1-e maddesine uyduğu ve bu haliyle suçun alt sınırının da 5 yıl üzerinde olmaması sebebiyle zorunlu müdafii atanmasını gerektiren bir durum olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2016/166 E., 2016/246 K. sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, ONANMASINA, 06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.