Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/7924 E. 2023/668 K. 16.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7924
KARAR NO : 2023/668
KARAR TARİHİ : 16.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.01.2016 tarihli ve 2016/94 iddianame numaralı iddianamesiyle sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-a ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/85 Esas, 2016/592 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 168/2, 62/1. ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve gerekçeli kararın tarafına tebliğini talep ettiğine ilişkindir
III. OLAY VE OLGULAR
Mağdur …’nın 18.09.2015 tarihinde … Devlet Hastanesi’nde babasının tedavi gördüğü, kendisinin de refakatçi olarak hastanede kaldığı, saat 08.30 sıralarında hastanenin kafeteryasına gittiğinde … marka cep telefonunu tezgahın üzerine koyduğu ve oradan ayrıldığı daha sonra ise tüm aramalara rağmen telefonunu bulamadığı, alınan HTS kaydına göre mağdura ait … İMEİ numaralı cep telefonunun olaydan 2 gün sonra ilk kez tanık … adına kayıtlı … ve … numaralı hatlar takılarak kullanıldığının tespit edildiği, tanık …’nin alınan savunmasında, adına kayıtlı … numaralı hattı kendisinin kullandığını, oğlu …’nin … marka cep telefonunu … Pazarından aldığını söyleyerek kendisine verdiğini, kendisinin de hattı takarak kullandığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği, sanık …’nin alınan savunmasında, … marka cep telefonunu … Pazarından ismini bilmediği esmer bir şahıstan 120,00 TL karşılığında aldığını kullanması için babasına verdiğini, telefonunun bozulması ile kırarak çöpe attığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
… Devlet Hastanesi 04.01.2016 tarihli yazısında, tanık …’nin 18.09.2015 tarihinde Acil Servise müracaat ettiği, Genel Cerrahi Servisine yatışı yapılarak 21.09.2015 tarihinde taburcu olduğunun belirtildiği, tanık …’nin hastanede yatarak tedavi gördüğü süreçte sanık …’nin hastanaye ziyarete gittiğinin sanık ve tanık beyanı ile sabit olduğu, mahkemesince sanığın telefonu aldığını savunduğu pazar yerindeki ikinci el telefon alım satımıyla uğraşan tanıklar … ve …’ın alınan beyanlarında, sanığı daha önce görmediklerini ve sanığa telefon satmadıklarını beyan ettikleri, ayrıca sanığın telefonu aldığı kişiye dair açık kimlik bilgilerini veremediği, mağdurun alınan beyanında yaklaşık 1.500,00 TL. zararının bulunduğunu beyan ettiği, sanığın 1.000,00 TL. mağdurun hesabına ödeme yaptığı ve mağdurun 20.05.2016 havale tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1.Sanığın talebi üzerine gerekçeli kararın 01.07.2016 tarihinde sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

2. Mağdurun 1.500,00 TL zararının bulunduğunu beyan ettiği, sanığın zararın 1.000,00 TL’lik kısmını ödediği anlaşılmakla, mağdura kısmi ödeme nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunup bulunmadığı hususu sorularak, sonucuna göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/85 Esas, 2016/592 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.