YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7871
KARAR NO : 2023/670
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/15058 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, TCK’nın 142/1-a ve 53. maddeleri kapsamında, hırsızlık suçundan kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 30/06/2016 tarihli ve 2016/117 Esas, 2016/488 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 168/1, 62, 58 ve 53/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği verilen kararı temyiz etmek istediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mağdurun … Camisi imamı olduğu, olay günü cami avlusunda daha önce 24.09.2015 tarihinde camiden hırsızlık yapan sanığı görmesi üzerine şüphelenerek hemen camiye girdiği ve sadaka kutusunu kontrol ettiği, sadaka kutusundan 14,00 TL. paranın alınmış olduğunu görerek dışarı çıktığı ve halen cami avlusunda bulunan sanığı kolundan tutarak yakaladığı fakat sanığın kaçmayı başardığı, mağdurun yakalayın kaçıyor diyerek bağırdığı, bu esnada evine giderken camiden sesler geldiğini duyan ve daha önce de camiden hırsızlık yapıldığını bilen tanık …’in sanığın kaçtığını gördüğü, sanığın peşine düştüğü ve sanığı orman yolunda kovalamaya devam ettiği, bir ara sanığı kaybettiği fakat tekrar görerek yakaladığı, polislere haber verildiği, olay yerine gelen polislerin kaba üst araması sonucu sanığın üzerinde 14,00 TL. para bulduğu, yakalanan sanığın suçunu ikrar ettiği fakat daha önce 24.09.2015 günü camiden hırsızlık yapanın kendisi olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Sanığın, bina niteliğinde olan cami içinde bulunan sadaka kutusundan para çalma şeklindeki eyleminin suç tarihi itibarıyla, TCK’nın 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden TCK’nın 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
2.Sanığın kovalamaca sonucu yakalanması ile polislerce yapılan üst araması neticesinde üzerinden çıkan paranın mağdura iade edildiği, sanığın rızai bir iadesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3.Sadaka kutusundan çalınan paranın 14,00 TL. olduğu ve sanık hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4. İddianame anlatımı ve mağdurun beyanlarına göre, sanığın daha önce 24.09.2015 tarihinde de aynı caminin sadaka kutusundan para çaldığı ve şikâyetçi olunduğu anlaşılmakla; öncelikle 24.09.2015 tarihli sanık hakkında açılmış bir kamu davası olup olmadığının tespiti ile sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasız bırakılması hukuka aykırı bulunmuş, sanık hakkında bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin gözetilmesine, karar verilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.06.2016 tarihli ve 2016/117 Esas, 2016/488 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, sanık hakkında bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.