Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/7869 E. 2023/673 K. 16.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7869
KARAR NO : 2023/673
KARAR TARİHİ : 16.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2015 tarih ve 2015/59727 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-b, 62, 53, 58 ve 63. maddeleri kapsamında, hırsızlık suçundan kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2015/398 Esas, 2016/424 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b, 62 , 58 ve 53. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, sanığın atılı suçu işlediğini ancak akabinde de etkin pişmanlık göstererek telefonun nerede bulunduğunu polis memurlarına söyleyerek telefonun katılana iadesini sağladığını fakat hüküm kurulurken sanık hakkında etkin pişmanlık maddelerini uygulamadığı, kararın bu yönü ile hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın, …’nda … Caddesi’nde yürürken bir şahsın kendisine eliyle dokunup sonra “pardon” diyerek geçtiğini ve biraz sonra kolunda asılı çantasındaki … marka cep telefonunun çalındığını belirterek polise başvurduğu, olay yerine yakın olan kamera kaydının izlendiği ve katılanın verdiği eşkale uyan sanığın daha sonra yakalandığı, 30.04.2015 tarihli tutanak içeriğinden de anlaşılacağı üzere yakalanan sanığın suçunu itiraf ederek, cep telefonunu bir çay ocağında şarja taktığını belirterek yerini gösterdiği, sanığın belirttiği yerden temin edilen cep telefonunun katılana ait olmadığı, aynı gün telefonu çalınan başka bir dosyanın şikâyetçisi olan … isimli bayana ait olduğu ve … isimli bayana iade edildiği, nitekim katılanın yargılama aşamasında alınan beyanında da kendisine telefonunun iade edilmediği ve zararının karşılanmadığını beyan ettiği, anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
30.04.2015 tarihli tutanak içeriğinden de anlaşılacağı üzere yakalanan sanığın suçunu itiraf ederek, cep telefonunu bir çay ocağında şarja taktığını belirterek yerini gösterdiği, sanığın belirttiği yerden temin edilen cep telefonunun katılana ait olmadığı, aynı gün telefonu çalınan başka bir dosyanın şikâyetçisi olan … isimli bayana ait olduğu ve … isimli bayana iade edildiği, nitekim katılanın yargılama aşamasında alınan beyanında da kendisine telefonunun iade edilmediği ve zararının karşılanmadığını beyan ettiğinin, anlaşılması karşısında, bu hususta tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2016 tarihli ve 2015/398 Esas, 2016/424 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.