YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7822
KARAR NO : 2021/16183
KARAR TARİHİ : 05.10.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerekirken; sanığın yokluğunda verilen kararın aynı zamanda en son bilinen adresi olan MERNİS adresine mernis şerhli olarak çıkarılarak Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca komşuya haber verilmek suretityle muhtara tebliğ edildiği, bu şekilde yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu, sanığın eski hale getirme istemi yerinde görüldüğünden,temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Müşteki …’a ait motosikletin sanık … tarafından müştekinin henüz müracaatı yokken bırakıldığı yerin kolluk görevlilerine bildirilmesi sonucunda bulunarak müştekiye hasarlı olarak iade edildiği, müşteki …’nın motosikletinin ise yine dava dışı suça sürüklenen çocuğun şifahi beyanlarına istinaden yapılan araştırmalar sonucunda bulunarak hasarlı vaziyette müştekiye iade edildiği, müştekilerin; zararlarının tümüyle
giderilmiş olması sebebiyle şikayetlerinden vazgeçtiklerine ilişkin 17/06/2015 tarihli dilekçeleri ve yine duruşmada zararlarının giderildiğine dair beyanları dikkate alındığında, suç nedeniyle meydana gelen zararın soruşturma aşamasında tamamen giderilmiş olması sebebiyle sanık hakkında müştekiler … ve … yönünden TCK’nın 168/1 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Müşteki Mehmet Hanifi Demir’e ait motosikletin dava dışı suça sürüklenen çocuk Mustafa Hilmi Altıner’in kullanımında iken kaza yapması sonucu hasarlı olarak ele geçirildiği ve kolluk görevlileri tarafından sahibine iade edildiği, motosiklette kaza sebebiyle meydana gelen zararın ise müştekinin 17/06/2015 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanına göre tamamen giderilmiş olduğu anlaşıldığından, müştekinin kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakati olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 168/1-4 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Görgü tanığı …’in hazırlık aşamasındaki beyanına göre müşteki Mehmet Hanifi Demir’in motosikletinin ikametinin önünden saat 22:00 sıralarında çalındığı, UYAP sisteminden elde edilen verilere göre suç tarihinde güneş batış saatinin 20:31 olduğu ve 21:31 itibarıyla gece sayılan zaman diliminin başladığı dikkate alındığında, sanık hakkında müşteki Mehmet Hanifi Demir’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 05/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.