Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/7814 E. 2023/319 K. 07.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7814
KARAR NO : 2023/319
KARAR TARİHİ : 07.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan CMUK’un 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan CMK’nın 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, CMUK’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2015 tarihli iddianamesi ile suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle TCK’nın 142/1-e.1 ve 31. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.05.2016 tarihli ve 2015/723 Esas, 2016/741 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan, TCK’nın 142/1-e ve 31/3. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.03.2021 tarihli onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafii süre tutum dilekçesinde; kanun ve hukuka aykırı hükmü temyiz ettiğini bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. İlk derece mahkemesince; suça sürüklenen çocuğun aşamalarda değişen beyanları doğrultusunda, katılana ait motosikleti çalıp üzerindeki şase ve motor numaralarını spiral ile silip/kazıdıktan sonra sattığı kabulüyle suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçtan mahkûmiyet kararı verildiği tespit edilmiştir.
2. Katılan aşamalarda; kendisine ait olan … plakalı motosikletin 14.07.2014 günü 04.00 ile 11.30 saatleri arasında çalındığını ve kolluk görevlileri tarafından sonradan kendisine teslim edilen motosikletinde 1.000,00 TL değerinde zarar olduğunu beyan ederek şikayetçi olmuştur.
3. 24.09.2014 tarihinde düzenlenen tutanaklara göre; 24.09.2014 günü … ve … tarafından ittirilmek suretiyle götürülmekte olan plakasız motosikletin, motor ve şase numarasının kazındığı tespit edilmiş; 29.09.2014 tarihli uzmanlık raporu ile de motor ve şase numarası aletli müdahale ile okunamaz hale getirilen bahsi geçen motosikletin katılana ait olan … plakalı motosiklet olduğu belirlenmiştir.
4. Kolluk görevlilerince görülen motosikletin … tarafından 500,00 TL karşılığında plakasız ve evraksız olarak suça sürüklenen çocuk …’den satın alındığına dair … ve …’ın beyanları dosyada mevcuttur.
5. Suça sürüklenen çocuk; 25.09.2014 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde suça konu motosikleti yaklaşık iki ay önce … Otopazarından 500,00 TL karşılığında plakasız ve ruhsatsız olarak satın aldığını, daha sonra şüphelenip …’ye 500,00 TL karşılığında üç gün önce sattığını, şase ve motor numarasını silmediğini; 03.03.2015 tarihli ifadesinde kendisine gösterilen …’ın motosikleti satın aldığı kişi olmadığını; 16.09.2015 tarihli duruşmada suça konu motosikleti hırsızlık yapan …’den satın aldığını; 07.10.2015 tarihli duruşmada … adlı arkadaşından çalıntı olduğunu bilmeden motosikleti satın aldığını; 07.12.2015 tarihli duruşmada ise; daha önce verdiği ifadelerin doğru olmadığını, samimi olduğu için ismini vermek istemediği bir arkadaşından bahsi geçen motosikleti satın aldığını savunmuştur.
6. Haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen … ve … ise aşamalarda; suça sürüklenen çocuk …’a motosiklet satılması olayı ile ilgilerinin bulunmadığını beyan ederek suça sürüklenen çocuğun savunmasının aksine ifade vermişlerdir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
1. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 Esas, 2018/554 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Suça sürüklenen çocuğun nüfus kaydına göre 05.10.1997 doğumlu olup 18 yaşını doldurmuş olduğu gözetilmeden, 24.02.2016 tarihli oturumun CMK’nın 182/1. ve 185/1. maddelerine aykırı olarak açık yerine kapalı yapılması suretiyle aleniyet ilkesinin ihlal edilmesi ile 18 yaşını doldurmamış olduğu dikkate alınmadan 16.09.2015 tarihli hükmün kapalı yerine açık yapılması suretiyle CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılması,
3. Dosya içeriğine göre; “14.07.2014” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “24.09.2014” olarak hatalı yazılması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.05.2016 tarihli ve 2015/723 Esas, 2016/741 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.