Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/7758 E. 2023/919 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7758
KARAR NO : 2023/919
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli, mala zarar verme

Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte olduğu belirlenmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan verilen karara yönelik temyiz isteği yönünden yapılan incelemede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, aynı Kanun’un 231/12. maddesi gereği itiraz yoluna tabi olduğu belirlenmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2015 tarihli ve 2015/1137 Esas numaralı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuğun, gece vakti şikâyetçiye ait ikametin olduğu apartmanın iç tarafındaki merdiven boşluğuna girip, kablolarını kestiği ve direksiyon kilidini bozduğu motosikleti çalmak suretiyle hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli ve mala zarar verme suçlarını işlediğinden bahisle TCK’nın 142/2-h, 143, 116/1-4, 151/1, 31/3, 63 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.05.2016 tarihli ve 2015/504 Esas, 2016/435 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-h, 143, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan TCK’nın 116/1-4, 31/3 ve 62. maddeleri gereği 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231. maddesi uyarınca bu suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, mala zarar verme suçundan ise TCK’nın 151/1, 31/3, 62 ve 52. maddeleri gereği 1.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun’un 54. maddesi uyarınca Adli Emanette kayıtlı bıçağın müsaderesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafii temyiz dilekçesinde; suça sürüklenen çocuğun suça konu motosikleti hakimiyetine sokamadan yakalandığının dikkate alınmadığını, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 146. maddesinin uygulanması gerektiğini ve lehe olan indirim sebepleri uygulanmayarak usul ve yasaya aykırı karar verildiğini bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. İlk derece mahkemesince; şikâyetçinin samimi iddiası ve suça sürüklenen çocuğun ikrarı dikkate alınarak; suça sürüklenen çocuk hakkında, gece vakti şikâyetçi tarafından apartmanın giriş bölümüne bırakılan motosikleti çaldığı kabulüyle atılı suçtan mahkûmiyet kararı verildiği tespit edilmiştir.
2. 15.05.2015 tarihli tutanağa göre; saat 00.50 sıralarında … Mahallesi … Sokak üzerinde devriye görevi ifa eden kolluk görevlilerince, suça sürüklenen çocuğun bir motosikleti sürükleyerek götürdüğünün görüldüğü, motosikletin direksiyon alt kısmında bulunan kontak ve far kablolarının kesik vaziyette olduğunun belirlendiği, suça sürüklenen çocuğun şifai görüşmede sanayiden getirdiği motosikletin kaportacı ustası … adlı şahsa ait olduğunu belirttiği, suça sürüklenen çocuğun hal ve hareketleri, çelişkili beyanları ve motosikletin durumundan şüphelenilmesi üzerine ruhsat sahibine ulaşıldığı ve söz konusu motosikletin çalıntı olduğunun öğrenildiği anlaşılmıştır.
3. Şikâyetçi aşamalarda; motosikletini 14.05.2015 günü saat 23.30 sıralarında … Mahallesi … Sokak’ta bulunan apartmanının merdiven boşluğuna direksiyon kilidi ile kilitlemek suretiyle park ettiğini, 15.05.2015 günü saat 01.30 sıralarında kolluk görevlilerince aranması sonucu suçtan haberdar olduğunu, motosikletini teslim aldığını ancak kablolarının kesilmiş ve direksiyon kilidinin kırılmış olmasından dolayı 200,00 TL zararının bulunduğunu ve zararının giderilmediğini beyan ederek şikâyetçi olmuş; suça sürüklenen çocuk aşamalarda üzerine atılı suçlamayı bahsi geçen motosikleti direksiyon kilidi ile kilitli değilken ikametin kapısı önünde görüp gezmek amacıyla aldığını savunmuştur.
4. 15.05.2015 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre; şikâyetçiye ait bina giriş kapısından girildiğinde koridorda motosikletlerin bulunduğu; suça konu motosikletin yapılan incelemesinde ise; kontak anahtarının üzerinde olmadığı ve kontak yuvasına giden kabloların kesilmiş vaziyette olduğu tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun temyiz isteğinin karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan CMUK’un 317. maddesi gereği, reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizinin mümkün olmadığı anlaşıldığından ve CMK’nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve mercinin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
C. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Suça sürüklenen çocuğun nüfus kaydına göre 14.11.1998 doğumlu olup, 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle 28.04.2016 ve 17.05.2016 tarihli duruşmaların kapalı yerine açık yapılması suretiyle CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılması telafisi imkansız olduğundan bozma nedeni yapılmamış; kullanma hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için geçici yararlanma amacıyla alınan malın, kısa bir süre kullanıldıktan sonra sahibine geri verilmesi veya kolaylıkla bulunabileceği bir yere bırakılması, henüz bırakılmamış ise geri verilmek üzere alındığının açıkça anlaşılması ve iade amacının malın alınırken mevcut olması gerektiği, bu amacın da somut olaya ilişkin özelliklerin değerlendirilmesiyle anlaşılabileceği, tüm dosya içeriğine göre; şikâyetçinin çalınan motosikletinin devriye görevi ifa eden kolluk görevlilerince suça sürüklenen çocuk tarafından sürüklenmek suretiyle götürülürken görüldüğü somut olayda, TCK’nın 146/1. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği, takipte kesinti olması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun hırsızlık eylemini tamamladığı ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde, TCK’nın 62/1. maddesi gereği takdirî indirim sebebi uygulandığı, netice olarak belirlenen ceza miktarının ise 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 50, 51 ve CMK’nın 231. maddeleri gereği seçenek yaptırımlara çevirme, erteleme ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumlarının uygulanmasına sonuç ceza miktarı itibarıyla olanak bulunmadığı belirlenmekle, hükümde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamış; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
A. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünün A bendinde açıklanan nedenle; suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği REDDİNE,
B. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe başlığı altında B bendinde açıklanan nedenle suça sürüklenen çocuk müdafiinin kanun yolu başvurusunun itiraz merciince incelenmek üzere esası incelenmeyen dava dosyasının Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
C. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.05.2016 tarihli ve 2015/504 Esas, 2016/435 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.