YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/738
KARAR NO : 2021/11914
KARAR TARİHİ : 09.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, kamu görevlisine hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik şikayetçi Kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine hakaret ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından doğrudan zarar görmeyen şikayetçi … vekilinin davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; şikayetçi vekilinin temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B- Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın, kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ise şikayetçi Kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret, kamu malına zarar verme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak ise;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dosya içeriğine göre, kolluk ekibince, yakalamalı olan bir aracın sürücüsünün aşırı alkollü şekilde seyir halinde olduğu ihbarı üzerine sanığın durdurulmak istendiği, ancak şahsın ikazlara uymadan yoluna devam ettiği, ardından aracın kaldırıma çıkmak suretiyle durduğu ve sanığın araçtan inerek ekipte yer alan polis memurlarına hakaret ettiği, bilahare sanığın karakola götürülmesinden bir süre sonra bu kez ilk olayın da mağduru olan müşteki …’e yeniden hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 125/1, 125/3-a maddeleri uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle aynı Kanun’nun 43/2. maddesi gereğince artırım yapılması, ardından temel ceza üzerinden tekrar 43/1. maddesi gereğince artırım yapılması, her iki artırım maddesinin ayrı ayrı uygulanmasından sonra bulunacak miktarın temel cezaya eklenmesi suretiyle sonuç cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan iki kez mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki “Basit Yargılama Usulü”nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5/1-d maddesi ile “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d’de yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin aynı bentte yer alan, “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren, TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden, aynı Kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3- Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen kamu malına zarar verme suçundan suçtan zarar gören …’na gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMUK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Şikayetçi … davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle CMK.nun 233/1 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
4- Kabule göre de;
Sanığa müdahale etmek üzere olay yerine gelen polis aracına, sanığın tekme atmak suretiyle zarar verdiği, ardından devam eden eylemi sırasında polis telsizinin zarar gördüğünün anlaşılması karşısında; aynı kuruma ait birden fazla malzemeye aynı eylem kapsamında zarar verilmesi nedeniyle sanık hakkında yalnızca TCK’nın 152/1-a maddesinin uygulanması gerekirken, ayrıca aynı Kanun’un 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.