Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/7344 E. 2023/195 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7344
KARAR NO : 2023/195
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2015 tarihli ve Esas No: 2015/13309, İddianame No: 2015/12163 sayılı iddianamesi ile, sanığın müştekinin evine hırsızlık amacı ile girmeye çalıştığı, bu amaçla pencere korkuluk demirini kırdığı, eve girmeden polis memurları tarafından yakalandığı, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının teşebbüs aşamasında kaldığı, mala zarar verme suçunun ise tamamlandığı şeklindeki anlatımla 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 35, 151/1, 116/1, 53/1, 35, 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2…. 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2015/1520 Esas, 2016/930 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında; hırsızlık suçundan, 5237 sayılı TCK’nın 142/2 (h), 143, 35/2, 62, 53/1, 58. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK’nın 116/4, 62, 53/1, 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, mala zarar verme suçundan TCK’nın 151/1, 62 , 53/1, 58. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.03.2021 tarihli, Tebliğname No: 2016-347943 sayılı iddianamesi ile hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık yasal süresi içerisinde cezaevinden vermiş olduğu 21.06.2016 havale tarihli dilekçesinde özetle, atılı suçları işlemediğini, uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, aldığı maddenin etkisi ile ne yaptığını bilmez bir halde, sadece dinlenmek amacıyla suça konu konuta girdiğini, sanık müdafii yasal süresi içerisinde verdiği 24.06.2016 tarihli dilekçesinde özetle, sanığın her ne kadar suçun meydana geldiği binanın yanındaki inşaat halindeki binada yakalanmış olsa da, bunun sanığın suçu işlediğine karine teşkil etmeyeceğini, Mahkemenin sanki karine teşkil ediyormuş gibi sadece buna dayanarak hapis cezasına hükmettiğini, ihbardan sonra polislerin olay yerine 10 dakika sonra geldiklerini, bu süre içerisinde suç mahalline giren şahısların olay yerinden uzaklaşmış olabileceklerini, sanığın yakalandığı inşaata içki içmek için girdiğini, çıkan gürültüler üzerine korkarak kaçmaya çalıştığını, sanığın insanların üç kişiydiler diğerleri nerede diye sorduklarını duyduğunu, olay mahallinde sanığın parmak izine rastlanmadığını, olay yerinden çalınan bir eşyanın sanık üzerinde yakalanmadığını, sanığın hırsızlık yaparken görüldüğüne dair tanık beyanı da bulunmadığını ileri sürmüştür.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılanın 5 katlı binanın çatı katında bulunan evine, geceleyin saat 22:00 – 23:00 sıralarında, evin pencere korkuluk demirini kırmak suretiyle girildiği, katılanın, çatı katından gelen sesleri duyan komşularının müdahalesi sonucu sanığın hemen yan taraftaki inşaata geri dönmek zorunda kaldığı, yapılan ihbar sonucu polisin kısa bir süre içerisinde gelmesi üzerine inşaatın üst katında görünen sanığın aşağıya inerek dur ihtaratına rağmen kaçmaya çalışırken, kovalamaca sonucunda yakalandığı, ihbar üzerine olay yerine gelen görevlilerden tanık … ve … ihbar üzerine iki ekip olay yerine geldiklerini, kendilerinin aşağıda beklediklerini, diğer ekibin evin üst katına çıktıklarını, bu arada kaçıyor diye sesler geldiğini, şahsın en üst kattan aşağıya doğru koşarak inmeye başladığını gördüklerini, kapıdan çıktığında dur ihtarı yapmalarına rağmen durmadığını, sonrasında kaçarken yakaladıklarını, inşaatı kendilerinin dışarıdan görebildiklerini, henüz yeni yapıldığı için iç kısmının görüldüğünü, başka kişilerin kesinlikle olmadığını, sanığı yakaladıktan sonra içeride başka bir şahıs ya da şahıslar olabileceğinden emin olmak için inşaatın içerisini kontrol ettiklerini, tanık …’nün ihbar üzerine olay yerine gelmelerinin en fazla 7-8 dakika, tanık …’ün ise en fazla 5 veya 10 dakika sürdüğünü söyledikleri, Mahkemece sanığın, katılanın çatı katındaki ikametgahının penceresine kadar gelerek eylemini gerçekleştirmesi nedeniyle konut dokunulmazlığının ihlali suçunun tamamlandığının kabul edildiği, eylemin gece gerçekleşmiş olması nedeniyle sanığa TCK’nın 143 ve 116/4. maddelerinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verildiği, hırsızlık suçu bakımından sanığın icrai hareketlerin büyük bir kısmını gerçekleştirmiş olması nedeniyle TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca 1/2 indirim oranının tercih edildiği, aynı Kanun’un 145. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediğinin belirtildiği görülmüştür.
2. Sanık savunmasında, o gün aşırı derecede alkollü olduğunu, üzerinde uyuşturucu olduğunu, sokakta içemeyince inşaata girdiğini, 10-15 dakika inşaatta kaldığını, birinci katta olduğunu, seslerin gelmeye başladığını, hırsız var, 3 kişiler dediklerini, o sırada aşağıya inmeye başladığını söylemiştir.
3. Katılan, saat 22:00 – 23:00 sıralarında komşularının telefon ile arayarak, yukarıdan çatıdan sesler geldiğini, birinin gezindiğini söylemeleri üzerine hemen evine geldiğini, hemen çatı katına çıktığını, yatak odasının pencerenin demir parmaklıklarının kırık olduğunu, yan taraftaki inşaattan hemen kolaylıkla geçilmiş olduğunu, hemen tekrar aşağıya indiğini ve o sırada sanığın inşaattaki yan taraftaki merdivenlerden indiğini, polis gel buraya diye bağırınca kaçmaya başladığını, 300,00 TL masraf yaptığını, zararının giderilmediğini söylemiştir.
4.Sanığın adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmıştır.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanık ve müdafiinin, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz sebepleri yönünden, oluş, dava dosyası kapsamı, katılan ve tanıkların beyanları, 08/12/2015 tarihli olay yeri, görgü ve tespit tutanağına yansıyan tespitler ile sanığın hayatın olağan akışına uymayan ve kendini suçtan kurtarmaya yönelik savunması karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
1. Hırsızlık ve mala zarar verme suçları bakımından; sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan … 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2013 tarihli ve 2010/61 Esas, 2013/212 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekürrüre esas alınması suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması şeklinde tespit edilen hukuka aykırılığın Yargıtay tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
2.Konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından; somut olayda uygulama koşullarının bulunmadığı anlaşılmış olmakla birlikte, iddianamede konut dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından TCK’nın 35. maddesinin uygulanmasının talep edilmiş olması karşısında, sanığa bu maddenin uygulanmaması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilerek CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması ve tekerrüre esas alınan … 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2013 tarihli ve 2010/61 Esas, 2013/212 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan verilmiş cezalar olduğu gözetilerek, bu cezalardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, ilamın tamamının tekürrüre esas alınması suretiyle hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler yönünden
Gerekçe bölümünün 1. maddesinde açıklanan nedenlerle … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2015/1520 Esas, 2016/930 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olan hüküm fıkralarının çıkartılarak yerlerine “… 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2013 tarihli ve 2010/ 61 Esas, 2013/212 Karar sayılı ilamı ile TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasından dolayı sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B. Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünün 2. Maddesinde açıklanan nedenlerle … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.06.2016 tarihli ve 2015/1520 Esas, 2016/930 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.01.2023 tarihinde karar verildi.