Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/7134 E. 2023/1458 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7134
KARAR NO : 2023/1458
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1 maddesi uyarınca temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanıklar hakkında, Söğüt Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 17.02.2015 tarihli ve 2014/1231 soruşturma numaralı iddianame ile sanıkların gece vakti şikâyetçilerin çekicilerinden hortumla mazot çaldıklarından bahisle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 143. ve 53/1 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 5 kez hırsızlık suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Söğüt Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2016 tarihli ve 2015/73 Esas, 2016/173 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 143 ve 53/1 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 4 kez 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık … müdafiinin temyiz sebebi; sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığına, sanığın suçu işlediği kabul edilse dahi ayrı ayrı cezalandırılması yerine tek suç üzerinden arttırım yapılması gerektiğine, sanık … müdafiinin temyiz sebebi ise; sanıkların fotoğrafları gösterilerek alınan tanık beyanlarının kabul edilemeyeceğine, sanıkların kullandıkları GSM hatlarına ilişkin HTS incelemesi yapıldığında baz bilgilerinin olay yerinde çıkmadığına, tanık …’ın olay günü sanıkla Eskişehir’de olduğunu beyan ettiği ve sanığın olay yerinde olmadığı sabit olmasına rağmen cezalandırılmasına karar verildiğine, sanığın atılı suçu işlediği varsayılsa dahi mazot kullanım gereği açıkta bırakılan eşya olmadığından eylemin basit hırsızlık suçu kapsamında kaldığının gözetilmediğine ve sanığın ayrı ayrı cezalandırılması yerine zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’nin 19.11.2014 tarihinde … plakalı aracı kiraladığı, diğer sanık … ile buluşarak 21.11.2014 tarihinde kiraladıkları araçla Eskişehir ilinden Söğüt ilçesine gelerek gece sıralarında katılan …’e ait …plaka sayılı çekiciden yaklaşık 200-220 litre, katılan …’e ait …’nun şöförlüğünü yaptığı … plakalı çekiciden ve çekicinin arkasında bulunan … plaka sayılı dorseden 270-280 litre, katılan …’a ait …’in şöförlüğünü yaptığı …plakalı çekici ve … plaka sayılı dorseden 250 litre mazotu hortumla çekmek suretiyle çaldıkları, 22.11.2014 tarihinde sanıkların aynı araçla tekrar Söğüt’e gelerek gece saatlerinde katılan …’ın şöförlüğünü yaptığı …plaka sayılı çekiciden ve arkasında bulunan… plaka sayılı dorsesinden 270-280 litre mazotu hortumla bidonlara çekmek suretiyle çaldıkları, sanık …’ye aracı kiralayan tanık …’ün beyanında sanıkların aracı 22.11.2014 tarihinde kendisine teslim ettiklerini, aracı daha sonra kiraladığı kişinin aracın içinin mazot kokmasından dolayı değiştirdiğini beyan ederek sanıkların aracı kiralayan kişiler olduğunu teşhis ettiği, sanıkların çaldıkları mazotları sattıkları tespit edilen Tuncel Sagay’ın aşamalarda alınan ifadelerinde sanıkların kendisinden boş mazot bidonu alarak dolu mazot bidonu getiren kişiler olduğunu teşhis ettiği, kiralanan aracın GPRS dökümlerinde sanıkların aracı kiraladığı 21.11.2014 tarihinde saat 04.25 ile 06.21 arasında Söğüt ilçesinden sinyal verdiği, 22.11.2014 tarihinde saat 02.22 ile 05.35 arasında Söğüt ilçesinden sinyal verdiğinin tespit edildiği, hırsızlık suçlarının gece vakti işlendiği, sanık …’nin soruşturma aşamasındaki savunmalarında hırsızlık suçlarını itiraf ettiği, ancak yargılama aşamasında atılı suçları inkâr ettiği, sanık …’nın ise atılı suçları inkâr ettiği, olay tarihinde Söğüt ilçesine gelmediğini beyan ettiği, sanık …’nın kız arkadaşı olduğunu beyan eden tanık …’ın duruşmadaki beyanında sanık … ile 20.11.2014 tarihinde beraber Eskişehir’de olduklarını ve akşam beraber kaldıklarını 21.11.2014 tarihinde akşama doğru ayrıldıklarını beyan ettiği ancak dosyadaki deliller ve tanığın sanığın kız arkadaşı olması birlikte değerlendirildiğinde olay saatlerinde sanığın Eskişehir’de olmadığı mahkemece kabul edilerek sanık …’nın atılı suçu işlemediğine ilişkin beyanlarına itibar edilmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak;
1- 21.11.2014 tarihli olay yeri inceleme raporlarında; katılan …’e ait … plakalı çekici ve katılan …’a ait …plakalı çekicinin depo kapaklarında zorlama izinin olmadığı, anahtar kilitleme yerlerinin olduğu ve katılanların beyanlarında depo kapağının kilitli olduğunu ifade ettikleri anlaşılmakla; sanıkların katılanlara ait kilitli mazot depo kapağına anahtar uydurarak yakıt deposundan mazot çalmaları şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 142/2-d maddesinde yer alan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/1-e maddesi uyarınca uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
2- 21.11.2014 tarihli olay yeri inceleme raporunda; katılan …’e ait …plakalı çekicinin depo kapağını tutan zincirin yok olduğu, depo kapağında anahtar kilitleme yerinin olduğunun belirtildiği, katılanın beyanında deposunu kilitli tuttuğunu ve kilidinin kırıldığını ifade ettiği anlaşılmakla; sanıkların katılana ait kamyonetin mazot depo kapağının kilidini kırarak yakıt deposundan mazot çalmaları şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h maddesinde yer alan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/1-e maddesi uyarınca uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
3- 23.11.2014 tarihli görgü ve tespit tutanağında; katılan …’a ait …plakalı çekicinin depo kapağında kilit mekanizmasının olduğu, katılanın depo kilidini hiç kullanmadığı, depo kapağının elle kolaylıkla açılabildiğinin belirtildiği, katılanın beyanında depo kapağını hiç kilitlemediğini ifade ettiği anlaşılmakla; sanıkların katılana ait kilit sistemi bulunmasına rağmen açık bırakılan mazot depo kapağını açarak yakıt deposundan mazot çalmaları şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 141/1 maddesinde yer alan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/1-e maddesi uyarınca uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Söğüt Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2016 tarihli ve 2015/73 Esas, 2016/173 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde ceza miktarı yönünden 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesinin gözetilmesine, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.