Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/6807 E. 2022/21791 K. 28.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6807
KARAR NO : 2022/21791
KARAR TARİHİ : 28.12.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafinin hükmü sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
16.06.2016 tarihinde tefhim edilen hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süre geçtikten sonra 11.07.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz eden sanık müdafinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2) Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Katılan …’ın motosikletini sanığın çaldığı şeklinde isnat edilen olayda, suça konu motosikletin dosyada bilgisi alınan …’nin tamirhanesinde 11.01.2016 tarihide, plakasız, motor şase numarası silinmiş ve hasarlı vaziyette, kollukça yapılan araştırma sonucunda ele geçtiği, bilgisi alınan …’nin kollukta, “suça konu motosikleti 11.12.2015 tarihinde…’ın tamir için plakasız halde kendisine bıraktığını” ifade ettiği; bilgisi alınan…’ın kollukta, “ 2015 Aralık ayında suça konu motosikleti … isimli motosiklet tamircisinden 800,00 TL’ye plakasız ve ruhsatsız halde satın aldığını ve sonrasında…’a tamir için bıraktığını” ifade ettiği; bilgisi alınan … …nin kollukta “10/10/2015 tarihinde suça konu motosikleti … isimli şahıstan 450,00 TL’ye plakasız ve ruhsatsız halde satın aldığını ve 800,00 TL’ye …’a sattığını” ifade ettiği; tanık …’in aşamalarda, “suça konu motosikleti 2015 yılı yaz aylarında …’dan hasarlı, plakasız ve ruhsatsız halde para vermeden aldığını” beyan ettiği; beraat eden sanık …’ın ise aşamalarda “ suça konu motosikleti arkadaşı olan …’nın, alacağına karşılık olarak …’ndan ruhsatsız ve plakasız olarak aldığını, bu alım sırasında kendinin de orada bulunduğunu sonra …’ın suça konu motosikleti tamir ettirip binmesi için kendisine verdiğini, kendisinin de …’e tamir ettirip kullanması için bıraktığını” savunduğu, sanık …’nın savunmasında, “ …’ndan 850,00 TL alacağı bulunduğunu, bu alacağa karşılık olarak suça konu motosikleti 2015 yılı yaz aylarında ruhsatı ve plakası bulunmadığı halde …’ndan aldığını, … isimli şahsın da …’ndan alacağı olması nedeniyle …’dan senet aldığını, …’ın senedi tahsil ederse, kendisinin …’dan olan alacağına ilişkin zararını karşılayacağını da söylediğini, ancak …’ın senedi tahsil edemediğini, motosikleti …’dan alırken yanında …’ın da bulunduğunu, suçlamalarla alakası bulunmadığını” ifade ettiği; tanık …’nun ise, “daha önceden yaptığı bir kefalet akdi nedeniyle …’a borcu bulunduğunu, ancak asıl borçlu ile alacaklı olan …’un uzlaşması nedeniyle …’tan senedini aldığını, kimseye motosiklet satmadığını, … ve … ile herhangibir alışverişi olmadığını, … ve …’ı tanımadığını” ifade ettiği anlaşılmakla, sanık …’nın dosya içerisindeki …numaralı hattına ilişkin 25.06.2015 – 11.01.2016 tarihleri arasındaki HTS kayıtları (arama, aranma, mesaj, baz istasyonu sinyal bilgileri) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan getirtilerek, sanık … ile tanık … …’nun birbirlerini tanıyıp tanımadıkları hususunun açıklığa kavuşturulması yönünden, birbirler ile iletişimleri olup olmadığı hususu araştırılıp, … isimli şahıs da araştırılıp, bu kişinin bulunması halinde …’a “sanık … ile tanık …’nun birbirlerini tanıyıp tanımadıkları sorulması, ayrıca sanık …’ın anılan telefon hattına ilişkin baz istasyonu sinyal bilgileri de tespit edilip, suçun işlendiği 25.06.2015 günü saat 20:00 ile 22:30 saatleri arasında sanık …’ın nerede olduğunun da tespit edilmesinin akabinde tüm deliller kül halinde birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki değerlendirilmesi ve sonucuna göre eylemin (24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile uzlaşma kapsamına alınan) 5237 sayılı TCK’nın 165/1 maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmayacağının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
b) Katılan …’ın evinin eklentisi niteliğindeki bahçesine kilitleyerek bıraktığı motosikletinin çalınması şeklindeki eylemin, dosya içerisindeki Olay Yeri Basit Krokisi’nden ve tüm dosya kapsamından 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/1-e maddesinden uygulama yapılması
c) Katılanın aşamalardaki ifadeleri ile tüm dosya kapsamından suçun 25.06.2015 günü saat 20:00 ile 22:30 arasındaki zaman diliminde işlendiği, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre yaz saati uygulaması da dikkate alındığında, suç tarihinde güneşin saat 20:11’de battığı, dolayısıyla gecenin saat 21:11’de başladığının anlaşılması karşısında, suçun gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 143 maddesinin uygulanması,
d) Çalınan motorun kollukça yapılan araştırma sonucu hasarlı olarak katılana iade edildiği, karardan sonra katılanın 23.06.2016 tarihinde dosyaya sunduğu dilekçesi ile “zararının 14.04.2016 tarihli duruşma çıkışında sanık yakınları tarafından tamamen karşılandığını” beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 168/2 maddesinden uygulama yapılması gerektiğinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin gözetilmesine, 28.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.