Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/5872 E. 2021/9399 K. 28.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5872
KARAR NO : 2021/9399
KARAR TARİHİ : 28.04.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : …SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında 12/09/2013 gün ve 2013/80 E. – 2013/288 K. sayılı kararla hırsızlık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve suça sürüklenen çocuğun 3 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verilmiş olup, kararın 14/10/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra, suça sürüklenen çocuğun 01/09/2015 tarihinde kasıtlı suç işlediği ve açıklanması geri bırakılan hüküm yönünden mahkemesine ihbarda bulunulması üzerine, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme ile 24/05/2016 tarihinde hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmış olmakla; mahkemece duruşma açılarak, taraflar çağrılıp, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine uygun olarak geri bırakılan hükmün açıklanması gerektiği gözetilmeden, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu duruşma açılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, “…belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma…”yı öngördüğü, yasada geçen “etkinlik” kavramının ise, “…insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocuğun suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocuğun sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği ve suça sürüklenen çocuğun PVSK’nın 12/2. maddesine göre girmesi zaten yasak olan kahvehane, bilardo ve oyun salonları ile internet kafelere giremeyeceği gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-d maddesine göre bir başka tedbire ya da TCK’nın 50/1. maddesinde belirtilen diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 50/1-d maddesi uyarınca “ 7 ay 23 gün süreyle internet kafelere gitmekten yasaklanması” seçenek yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.