YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2959
KARAR NO : 2021/8884
KARAR TARİHİ : 26.04.2021
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi, temyiz isteminin reddi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında müşteki …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinin reddine dair ek karara karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında müşteki …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinin reddine dair mahkemece verilen 20.01.2021 tarihli ve 2020/2648 E., 2020/2768 K. sayılı ek kararda herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık hakkında müştekiler … ve …’ya yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin “Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.” ve aynı Kanun’un 294. maddesinin ise; “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiilerinin temyiz istemlerinin, delillerin hukuka aykırı toplandığına, atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmediğine, eylemlerin gece işlendiğine dair kesin bir delil bulunmadığına, beraat kararı yerine ceza verildiğine, lehe olan yasa maddelerinin uygulanmadığına, ayrıca Fas uyruklu olan sanığın Türkiye’de normal bir hayat sürmekte iken tüm dünyayı etkisi altına alan ve Covid-19 olarak bilinen salgın hastalığı sebebiyle işsiz ve parasız kalması nedeniyle zorda kaldığından bu eylemleri gerçekleştirdiğine, ancak hem yerel mahkemece hem de istinaf mahkemesince bu durum dikkate alınmadan kararlar verildiğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; sanığın, olay gecesi müştekilerin ceplerinde bulunan cep telefonlarını, sigara isteme bahanesiyle müştekilere yaklaştıktan sonra çekip almak suretiyle çalması şeklinde gerçekleşen eylemlerde, atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Yabancı uyruklu olan ve yakalandığında üzerinde pasaportu bulunmayan sanığın beyanına göre kimlik bilgileri üzerinden hakkında kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında; sanığın gerçek kimlik bilgilerinin resmi makamlardan araştırılıp tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Yabancı uyruklu sanığa ait nüfus kaydı ya da pasaportunun onaylı bir suretinin ve adli sicil kaydının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip duruşmada okunmadan yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 209. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 304/2-a. maddesi uyarınca dosyanın gereği için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aynı Kanun’un 304/2. maddesinin son cümlesi uyarınca kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 26/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.