Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/21573 E. 2022/4708 K. 15.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21573
KARAR NO : 2022/4708
KARAR TARİHİ : 15.03.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Dairemizin 30.06.2020 tarih, 2020/15210 esas sayılı ilamında da bahsedildiği üzere; 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, 30.12.2010, 04.10.2010-24.11.2010, 27.10.2010-10.11.2010 tarihli tutanaklar için müşteki kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılarak, dosya içerisinde mevcut, sanığın 27.10.2010-10.11.2010 tarihli kaçak tutanaklarına ilişkin, 01.11.2011 tarihli kurum adına 45 TL zararı yatırmış olduğu PTT makbuzu da dikkate alınıp tespit edilen bedelden düşülerek, sanığa “bilirkişi tarafından hesaplanan müşteki kurumun vergili ve cezasız zararının makul süre içerisinde giderilmesi halinde 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, bilirkişi rapor alınmadan ve sanığa kurumun bildirdiği vergili ve cezalı miktar ihtar edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık hakkında aynı yer ile ilgili olarak 27.10.2010, 10.11.2010, 30.12.2010, 04.10.2010, 24.11.2010 tarihlerinde kaçak tutanağı tutulduğu (ilk iddianame tarihi 14/02/2011) anlaşılması karşısında, iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu, iddianameden sonraki eylemlerin ise ayrı suçu oluşturacağı gözetilerek, sanığın karşılıksız yararlanma eylemleri nedeniyle hüküm kurulurken TCK’nın 43/1. maddesi gereğince cezasında arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Sanık hakkında bozma kararından önce Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.09.2019 tarih ve 2019/336 E. sayılı ilamı ile kurulan ilk hükümde karşılıksız yararlanma suçundan 6 ay 7 gün hapis cezasına hükmedildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle bu hususun sanık yararına kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bu defa TCK’nın 163/3 ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezasına karar verilmek suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasına , ‘’sanık hakkında TCK’nın 163/3 ve 62. maddesi gereğince hükmolunan 10 ay hapis cezasının 6 ay 7 gün hapis cezası üzerinden infazının yapılmasına,’’ karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.