YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20530
KARAR NO : 2022/4022
KARAR TARİHİ : 09.03.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sadece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 5. fıkrasına göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından sanığın temyiz dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın bu suç yönünden incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14/04/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanıkların temyiz isteklerinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
3-Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az 3 yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir, bu sürenin alt sınırı mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz. Cezayı ertelemenin yasal sonucu olmasından dolayı zorunlu olarak hükmedilmesi gereken “Denetim süresine” ilişkin hatalar “Aleyhe değiştirme yasağına” konu oluşturmaz. Somut olayda, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan sonuç olarak verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasında TCK’nın 51/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragraftan “1 yıl” ibaresinin çıkartılarak yerine “1 yıl 8 ay” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile yapılan ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanıklara yüklenen TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/10/2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 09/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.