Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/19890 E. 2023/4850 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19890
KARAR NO : 2023/4850
KARAR TARİHİ : 26.09.2023


MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/417 E., 2018/422 K.
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanık … Hakkında Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2018 tarihli ve 2016/417 Esas, 2018/422 Karar sayılı kararının, sanık … ve müdafi tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 07.11.2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan karar uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başladığı, bu tarihten sonra verilen kararların istinaf kanun yoluna tabi olduğu, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz üzerine Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2016/521 D.İş sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan 12.04.2018 tarihinde ilk kez karar verildiği, atılı suç yönünden dosyanın daha önce Yargıtay incelemesinden geçmediği, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Kanun’un 8/1. fıkrasının uygulanma koşullarının bulunmadığı ve hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 272. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmakla, konut dokunulmazlığının ihlâli suçu bakımından esası incelenmeyen dosyanın mahkemesince yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
Sanıklar … ve … Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sivrice Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.04.2011 tarihli ve 2011/42 Esas No.lu iddianamesi ile sanıklar hakkında olay günü, saat 01.00 sıralarında temyiz dışı suç ortakları ile birlikte katılanın ikametinin alt katında bulunan eklentisi niteliğindeki ahırdan 2 adet ineği çalması şeklindeki eylemleri nedeniyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-g, 143 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi istemiyle kamu davaları açılmıştır.
2. Sivrice Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2011 tarihli ve 2011/32 Esas, 2011/62 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2-g, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun’un 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

3. Sivrice Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2011 tarihli ve 2011/32 Esas, 2011/62 Karar sayılı kararının sanıklar müdafîî tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 29.02.2016 tarihli ve 2015/9654 Esas, 2016/2500 Karar sayılı ilâmı ile, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin, suça konu ineklerin çalındığı ahırın müstakil ağıl mahiyetinde olmayıp, katılanın konutunun eklentisi mahiyetindeki ahırdan çalındığı anlaşıldığından sanıkların eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Sivrice Asliye Ceza Mahkemesinin kapatılmış olması nedeniyle dosyanın devrolduğu Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2018 tarihli ve 2016/417 Esas, 2018/422 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanık … hakkında hırsızlık suçundan aynı Kanun’un 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; her bir hüküm yönünden aynı Kanun’un 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık …’ın temyiz isteği, verilen cezaların usûl ve esasa uygun olmadığına, isnat edilen suçun iftiradan ibaret olduğuna, mahkemenin sebepsiz olarak cezayı üst sınırdan verdiğine ve beraatine karar verilmesini talep ettiğine;
Sanıklar müdafiinin temyiz isteği; sanıkların hırsızlık suçundan cezalandırılmalarına ilişkin verilen kararın eksik ve yetersiz inceleme sonucu verildiğine, usûl ve kanuna aykırı olduğuna, hırsızlık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına, sanık …’in köyde meydana gelen olaydan dolayı adam öldürdüğüne, daha sonra da karşı tarafın sanık … cezaevindeyken annesini cadde ortasında öldürdüklerine, bu olaya şikâyetçilerin de taraf olduğuna, sanık …’in de cezaevinden çıktıktan sonra büyük bir sıkıntı ve üzüntü yaşadığına, katılanın malına zarar vermek amacı ile diğer sanıklarla köye gittiğine, diğer sanıkların beyanlarının da bu yönde olduğuna, suça konu ineklerin ahırdan alındıktan ve belli bir mesafe götürüldükten sonra serbest bırakıldığına, bu şekilde de şikâyetçiye iade edildiğine, bu husus dikkate alınarak sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, müvekkili sanık …’ın olayla hiç ilgisi olmadığına, temyiz dışı sanıklara baskı yapılarak sanık …’ın isminin söyletildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanıklar …,…’in kardeş oldukları, temyiz dışı sanıklar … ile …’ın ise kardeş çocukları olup birbirleri ile arkadaş oldukları olay günü sanıkların birlikte Çermik ilçesinde gezerken sanık …’ın hayvan çalma teklifinde bulunduğu, diğer sanıkların da bu teklifi kabul ettiği ve sanıkların hep birlikte … marka bir araçla olay gecesi saat 01.00 sıralarında … köyüne geldikleri, hırsızlık yapılacak adresi sanık …’ın belirlediği ve içinde bulundukları aracı katılanın köyün çıkışında bulunan evinin 500 m ilerisinde bırakarak yaya olarak katılanın evinin yanına kadar geldikleri, sanıklar … ile …’ın katılanın iki katlı evinin alt katındaki ahıra yine alt kat arka cephede bulunan, garaj ve ambar olarak kullanılan odadan geçmek sureti ile girdikleri ve ahır kapısını açtıkları, sanıkların hep birlikte iki ineği sürerek arabanın yanına kadar götürdükleri, sanık …’ın aynı araç ile Çermik ilçesine döndüğü diğer üç sanığın suça konu ineklerle dağlık kesimden gitmeye başladıkları, katılanın durumu gece saat 01.00 sıralarında öğrenip kolluğu haberdar ettiği, yapılan arama neticesinde sabah saat 05.00 sıralarında köyün dağlık kesiminde ineklerin bulunduğu ve sanıklar … ve …’nın da korucular tarafından yakalandığı, yine sanık …’in de katılanın akrabaları tarafından yakalandığı belirlenerek Yerel Mahkemece sanıkların mahkûmiyetine hükmedilmiş, savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek sanıkların savunmalarına itibar edilmemiştir.
Sanık … savcılık sorgusunda üzerine atılı suçu ikrar etmiş, ancak mahkemede inkâr etmiştir. Sanık … ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiştir. Olay yeri basit krokisi, 22.03.2011 tarihli olay yeri tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları ve 27.06.2011 tarihli bilirkişi raporu dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Dosya kapsamına göre, temyiz dışı sanıklar … ve …’in aşamalardaki savunmalarında eylemi sanıklar …,… ile birlikte gerçekleştirdiklerini beyan ettikleri anlaşıldığından sanıkların birlikte hareket ettiğinin kabulü ile haklarında mahkûmiyet hükümleri kurulmasında; suça konu ineklerin katılanın ihbarı üzerine ayak izlerinin takibi sonucu ele geçtiği ve katılana iadesinin bu şekilde sağlandığı anlaşıldığından hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiş; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

B. Sanık … Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Bozma öncesi yapılan yargılamada, sanık …’ın hırsızlık suçundan neticeten 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve anılan hüküm aleyhine bir temyiz istemi bulunmadığı, sanık hakkında tayin olunan 4 yıl hapis cezasının 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak gereği sonuç olarak 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası üzerinden infazının yapılmasına karar verilmesi gerekirken, 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2018 tarihli ve 2016/417 Esas, 2018/422 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2018 tarihli ve 2016/417 Esas, 2018/422 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, hüküm fıkralarının B başlığının 2 nolu paragrafından sonra gelmek üzere “1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 3 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası üzerinden infazına” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usûl ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.