Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/19884 E. 2023/5456 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19884
KARAR NO : 2023/5456
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/287 E., 2016/208 K.

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama,bozma

Kulu Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.03.2016 tarihli ve 2013/287 Esas, 2016/208 Karar sayılı kararının, sanıklar müdafii ve sanık … tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
Sanık …’nın soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan savunmasında Avukatı … huzurunda savunmasını beyan ettiğini belirtmesi üzerine Avukat … huzurunda savunmasının alındığı ve kovuşturma evresinde talimat ile 19.03.2014 tarihinde alınan savunmasında ise müdafi yardımından yararlanmak istemediğini beyan ettiği hâlde gerekçeli karar tebliğinin Avukat …’na yapıldığı ve sanığa yapılan tebliğ işleminin de 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile … kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeden doğrudan aynı Kanun’un 21/2. maddesi ile yapılan tebligat işleminin usûle aykırı olduğu anlaşılmakla;
Avukat …’nun sanıkların müdafii olduğuna dair vekaletnamesinin (veya vekaletnameye istinaden yetki belgesi ile görevlendirilmişse vekaletname ile birlikte yetki belgesinin) bulunup bulunmadığının araştırılması, vekaletnamesi ve/veya yetki belgesi var ise belgelerin eklenmesi, vekaletnamenin ve/veya yetki belgesinin bulunmaması hâlinde bu hususun tutanakla tespit edilerek, yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün bizzat sanık …’ya usûlüne uygun şekilde (sanığın cezaevinde olması hâlinde cezaevinde tebliği, aksi hâlde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması hâlinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek, tebliğ belgesi ile birlikte verilmesi hâlinde temyiz dilekçesi de eklendikten ve ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.