Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/1944 E. 2021/11053 K. 01.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1944
KARAR NO : 2021/11053
KARAR TARİHİ : 01.06.2021

Hırsızlık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/10/2020 tarihli ve 2020/74810 soruşturma, 2020/29412 esas, 2020/2077 sayılı iddianamenin iadesine dair … 5. Çocuk Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli ve 2020/437 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 30/10/2020 tarihli ve 2020/820 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14/01/2021 gün ve 19487-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2021 gün ve 2021/10052 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/10/2020 tarihli ve 2020/74810 soruşturma, 2020/29412 esas, 2020/2077 sayılı iddianamenin iadesine dair … 5. Çocuk Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli ve 2020/437 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii … 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 30/10/2020 tarihli ve 2020/820 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar “Suça sürüklenen çocuğun taksi şoförü olan müştekinin telefonunu isteyerek arama yapması ve sonrasında telefonu alarak kaçmak suretiyle gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminin, ticari taksinin halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı kabul edilmemesi nedeniyle basit hırsızlık suçunu oluşturduğu ve kabul edilmesi gereken eyleminde uzlaşma kapsamında bulunduğu ve uzlaştırma yapılmadan iddianame düzenlendiği” gerekçesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen iddianamenin iadesine yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun
hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet Savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gibi mahkemenin de hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Her ne kadar “Suça sürüklenen çocuğun taksi şoförü olan müştekinin telefonunu isteyerek arama yapması ve sonrasında telefonu alarak kaçmak suretiyle gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminin, ticari taksinin halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı kabul edilmemesi nedeniyle basit hırsızlık suçunu oluşturduğu, kabul edilmesi gereken eyleminde uzlaşma kapsamında bulunduğu ve uzlaştırma yapılmadan iddianame düzenlendiği” gerekçesi ile şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin iadesine yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet Savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet Savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gibi mahkemenin de hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (…) 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 30/10/2020 tarih ve 2020/820 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.