Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/1924 E. 2021/5574 K. 16.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1924
KARAR NO : 2021/5574
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

…Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2015 gün ve 2015/43 Esas sayılı iddianamesi ile sanık … hakkında hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, …Cumhuriyet Başsavcılığının 02/04/2015 gün ve 2015/46 Esas sayılı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuklar …, …, … ve … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı, …Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 gün ve 2015/93 Karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuklar hakkındaki davanın …Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/48 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, …Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2016 gün ve 2015/48 Esas, 2016/18 Karar sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuklar ve sanık …’nin mahkumiyetine karar verildiği, hükmün süresi içerisinde suça sürüklenen çocuklar müdafii ve sanık … tarafından temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 02/03/2020 tarihli tebliğname ile mahkeme hükmünün “Onanması”nın talep edildiği,
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 25/01/2021 gün ve 2020/22541 Esas, 2021/791 Karar sayılı ilamı ile;
I- Suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK’nın 151/1, 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin, 16/02/2016 olan karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle isteme aykırı olarak DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Suça sürüklenen çocuklar …, … ve sanık … hakkında hırsızlık suçundan, suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Birlikte suç işleyen sanık ve suça sürüklenen çocukların sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı, suç ortağı ile birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ise kendi payları oranında sorumlu tutulması gerekirken eşit oranda tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nin ve suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hükümlerin fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin “Eşit şekilde alınarak” cümlesinin çıkarılarak yerine, ”Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderleri oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suça sürüklenen çocuk …’ın aynı trafodan bir gün ara ile iki kez kablo çalması şeklinde gerçekleşen eylemde suça sürüklenen çocuk hakkında aynı mağdura karşı zincirleme hırsızlık suçu nedeniyle bir defa mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde her eylemden ayrı ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk …’in hüküm tarihinde … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan tutuklu olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 16/02/2016 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
3-Suça sürüklenen çocuk … hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk …’in 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca hakkında hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Birlikte suç işleyen sanık ve suça sürüklenen çocukların sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı, birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ise kendi payları oranında sorumlu tutulması gerekirken eşit oranda tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, suça sürüklenen çocuk … bakımından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA karar verildiği anlaşılmış ise de;
Dairemizin 25/01/2021 tarihli bu ilamında, suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan inceleme yapılırken “mala zarar verme” suçu yerine sehven “hırsızlık” yazıldığı, yine suça sürüklenen çocuğun yaşı itibarıyla TCK’nun 66/1-e, 66/2 maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımı süresinin karar tarihinden itibaren dolmasına rağmen, sehven 66/1-e, 66/2, 67/4 maddelerinde öngörülen 6 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin karar tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren dolduğunun yazılması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.02.2021 gün ve KD-2016/134527 sayılı yazısı ile maddi hatanın düzeltilmesi istemiyle dosya dairemize gönderilmekle yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dairemizin 25/01/2021 tarih, 2020/22541 esas ve 2021/791 karar sayılı ilamında suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan inceleme yapılırken “mala zarar verme” suçu yerine sehven “hırsızlık” yazıldığı, yine suça sürüklenen çocuğun yaşı itibarıyla TCK’nun 66/1-e, 66/2 maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımı süresinin karar tarihinden itibaren dolmasına rağmen, sehven 66/1-e, 66/2, 67/4 maddelerinde öngörülen 6 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin karar tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren dolduğunun yazılması nedeniyle, 5560 sayılı Yasanın 29. maddesi ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca;
İlamın (1) numaralı kısmında yer alan suça sürüklenen çocuk …’in mala zarar verme suçundan verilen zamanaşımı sebebiyle düşme kararında ki “Hırsızlık” suçu ibaresinin “Mala zarar verme”, “67/4”, “6 yıllık” ve “Olağanüstü” ibarelerinin çıkartılarak yerine sırasıyla “4 yıllık” ve “Olağan” ibarelerinin yazılması şeklinde DÜZELTİLMESİNE, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.