YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1916
KARAR NO : 2021/10420
KARAR TARİHİ : 25.05.2021
Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h ve 116/1. maddeleri uyarınca 5 yıl ve 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2019 tarihli ve 2018/374 Esas, 2019/200 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/01/2021 gün ve 18179-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/01/2021 gün ve 2021/5024 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h ve 116/1. maddeleri uyarınca 5 yıl ve 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2019 tarihli ve 2018/374 Esas, 2019/200 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/461 Esas, 2018/103 sayılı kararının 01/03/2018 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, 25/07/2017 tarihinde işlenen inceleme konusu suça ilişkin olarak sanığın dosya içerisinde mevcut adlî sicil kaydına göre mükerrir olduğu sabit olmakla beraber, 5237 sayılı Kanun’un 58/1. maddesinde yer alan “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme gereğince sanığın sabıka kaydındaki söz konusu ilâmın tekerrüre esas olamayacağı ve hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/461 Esas, 2018/103 sayılı kararının 01/03/2018 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, 25/07/2017 tarihinde işlenen inceleme konusu suça ilişkin olarak 5237 sayılı Kanun’un 58/1. maddesinde yer alan “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme gereğince sanığın sabıka kaydındaki söz konusu ilâmın tekerrüre esas olamayacağı ve hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı ancak 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan cezanın, adli sicil kaydında yer alan … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.04.2011 tarih, 2011/276 Esas ve 2011/137 Karar sayılı hükmünün mükerrir olduğu anlaşılarak, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (…) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 03.04.2019 tarihli ve 2018/374 E., 2019/200 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; hüküm fıkrasından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılarak yerine 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince, sanık hakkında hükmolunan cezanın, adli sicil kaydında yer alan … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.04.2011 tarih, 2011/276 Esas ve 2011/137 Karar sayılı hükmünün mükerrirliğe esas alınmasına, 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Yasa’nın 108/2 maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın sanığın adli sicil kaydında yer alan … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.02.2018 tarih, 2017/461 Esas ve 2018/103 Karar sayılı hükmünde yer alan 3 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine” cümlelerinin yazılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.