YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1904
KARAR NO : 2021/10419
KARAR TARİHİ : 25.05.2021
Hırsızlık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18/09/2020 tarihli ve 2019/40002 soruşturma, 2020/9022 esas, 2020/6303 sayılı iddianamenin iadesine dair … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/325 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2020 tarihli ve 2020/880 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/12/2020 gün ve 15694-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/01/2021 gün ve 2021/2916 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Hırsızlık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18/09/2020 tarihli ve 2019/40002 soruşturma, 2020/9022 esas, 2020/6303 sayılı iddianamenin iadesine dair … 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/325 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2020 tarihli ve 2020/880 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/18693 Esas, 2017/21549 karar sayılı ilâmında, “…CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümleri gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması zorunlu ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/6. maddesinde “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” şeklindeki istisnai durum karşısında, üzerine atılı hem bu tehdit suçu, hem de başka suçlar nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan şüpheli hakkında uzlaştırma işlemlerinin yapılabilmesi olanağının bulunmaması karşısında, mahkemece uzlaştırma işlemi için iddianamenin iadesine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunması nedeniyle karara karşı yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, … 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2017 tarihli kararının kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır…” şeklinde açıklandığı üzere,
Her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümleri gereğince şüphelinin üzerine atılı suçtan dolayı uzlaştırma işlemlerinin yapılması zorunlu ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/6. maddesinde “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” şeklindeki istisnai durum karşısında, üzerine atılı suç nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan şüpheli hakkında uzlaştırma işlemlerinin yapılabilmesi olanağının bulunmaması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Soruşturma konusu suçun müştekinin anlatımına göre TCK 141/1. maddesine uyduğu ve bu nedenle uzlaşma kapsamında olduğu, kamu davası açılması içinde yeterli şüphenin bulunduğu olayda bu aşamada Cumhuriyet Savcısının soruşturma dosyasını CMK 253/4. maddesinin 1. cümlesi gereği uzlaştırma bürosuna göndermesi, büroca gereğine tevessül edilmesi, bu işlemler sırasında uzlaştırma bürosunca CMK 253/6. fıkrasında belirtilen çerçevede mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanuni temsilcisine ulaşılamaması halinde bu hususları tespit ile dosyayı ilgili Cumhuriyet Savcısına iadesi, Cumhuriyet Savcısı tarafından uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturmanın sonuçlandırılması şeklinde uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, lekelenmeme hakkını da önceleyen uzlaşma müessesesine CMK’da düzenlenen çerçevede tevessül edilmeden uzlaşma kapsamına girmeyen suçlar yönünden yapılabilecek işlemlere başvurularak iddianame düzenlenmiş bulunması karşısında, iddianamenin iadesine dair kararın yerinde olduğu, iddianamenin iadesine ilişkin itirazın reddi kararının da yerinde olduğu anlaşılmakla (…) 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02/10/2020 tarihli ve 2020/880 Değişik İş sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.