YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1875
KARAR NO : 2021/12170
KARAR TARİHİ : 15.06.2021
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve hileli iflas suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/03/2020 tarihli ve 2019/3698 soruşturma, 2020/819 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … Sulh Ceza Hakimliğinin 26/03/2020 tarihli ve 2020/430 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/12/2020 gün ve 14459-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/01/2021 gün ve 2021/2713 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve hileli iflas suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/03/2020 tarihli ve 2019/3698 soruşturma, 2020/819 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … Sulh Ceza Hakimliğinin 26/03/2020 tarihli ve 2020/430 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüpheli …’ın avukat olduğu, vekilliğini yaptığı şirket ile müşteki arasındaki davalara baktığı, bu davalar esnasında hileli işlemler yaptığı ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği şeklindeki iddiaların görev sırasında işlenmiş bir suç niteliğinde görülerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesi uyarınca soruşturma izni verilip verilmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise aynı Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına
karar vermekle görevli bulunmaktadır. Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince (soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmez ise) dosya kapsamındaki deliller itibariyle itiraz incelenip kabul veya reddedilecektir.
Dosya kapsamına göre, şüpheli …’ın avukat olduğu, vekilliğini yaptığı şirket ile müşteki arasındaki davalara baktığı, bu davalar esnasında hileli işlemler yaptığı ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği şeklindeki iddiaların görev sırasında işlenmiş bir suç niteliğinde görülerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesi uyarınca soruşturma izni verilip verilmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (…) Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 26/03/2020 tarihli ve 2020/430 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.