Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/1771 E. 2022/14549 K. 12.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1771
KARAR NO : 2022/14549
KARAR TARİHİ : 12.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği ve sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmediği halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilmesi anlamına gelen itiraz süresi ile merciinin belirtilmesi ve temyiz süresinin de “tefhim veya tebliğden” başlayacağı belirtilerek tereddüte mahal verildiği anlaşılmakla, sanık …’nin 19.07.2016 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Malatya (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/877 E., 2012/244 K. sayılı ve 6136 sayılı Kanun’un 15/4. maddesine aykırılık suçundan sanığın cezalandırılmasını içeren ilamın, kesin nitelikte doğrudan adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü olduğu ve söz konusu ilamın kesin nitelikte olması nedeni ile tekerrüre esas teşkil etmeyeceğinin ve sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas alınabilecek başka bir ilamının da bulunmadığının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hüküm fıkralarından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.