Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/14868 E. 2023/5426 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14868
KARAR NO : 2023/5426
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/6 E., 2016/134 K.

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçlarından verilen beraat kararlarına yönelik olduğu, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. Sanık … hakkında Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma ve sanık … Hakkında Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Yardım Etme Suçlarından Verilen Beraat Kararlarına İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçlarından yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220/2. ve 220/7-2. maddelerinde belirtilen cezanın üst sınırına göre; 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesi gereği hesaplanan 8 yıllık olağan zamanaşımının, aynı Kanun’un 67/2-a maddesi uyarınca zamanaşımını kesen son işlem olan sanıkların sorgularının yapıldığı 12.02.2013 tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından,
Gölhisar Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.02.2016 tarihli ve 2013/6 Esas, 2016/134 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görülmekle hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321/1. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1. maddesinin (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle Tebliğname’ye aykırı olarak DÜŞMESİNE, dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II. Sanıklar …, …, … ve … Hakkında Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçundan Verilen Beraat Kararları ile; Sanıklar …, … ve … Hakkında Şikâyetçi …’e Yönelik Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan; Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılan … ve Şikâyetçi …’a Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından; Sanıklar … ve … Hakkında Katılan …’e Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından; Sanıklar … ve … Hakkında Şikâyetçi …’e Yönelik Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığının İhlâli ve Mala Zarar Verme Suçlarından; Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılanlar … ve …’a Yönelik Konut Dokunulmazlığının İhlâli ve Mala Zarar Verme Suçlarından; Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılanlar …, …, … ve Şikâyetçiler …, …’e Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından; Sanıklar … ve … Hakkında Katılan …’e Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından; Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılanlar …, … ve Şikâyetçiler …, …, …’e Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından; Sanıklar …, … ve … Hakkında Katılanlar …, …, …, …’ya Yönelik Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığının İhlâli ve Mala Zarar Verme Suçlarından; Sanıklar … ve … Hakkında Şikâyetçiler … ve …’a Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından Kurulan Mahkûmiyet Hükümlerine İlişkin Temyiz İstemleri Yönünden
Bir kısım şikâyetçi ve katılanlara yönelik olaylarda hırsızlık suçundan kurulan hükümler yönünden, sanık …’in üst aramasında ve sanıklar …, …, … ve …’ın ikâmet ve işyerlerinde yapılan aramalarda cep telefonu, fotoğraf makinesi, ziynet eşyası gibi eşyaların ele geçirildiği, yapılan aramalarda ele geçen eşyalar yönünden sanıklar tarafından gerçekleştirilmiş rızaî iadenin bulunmadığı, çalınan … eşyası aramalarda bulunan şikâyetçi ve katılanlara yönelik hırsızlık suçları yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, aramalarda ele geçen eşya dışında iade edilmeyen eşyası veya çalınan parası olan şikâyetçi ve katılanlar yönünden ise, soruşturma aşamasında savcılık makamınca toplam zarar miktarı olarak bildirilen 30.000,00 TL’nin sanık … tarafından savcılıkça açtırılan banka hesabına yatırıldığı, sanık … tarafından yapılan bu ödemenin kısmî iade niteliğinde olduğu, kısmî iade halinde şikâyetçi ve katılanların da rızalarının bulunması koşuluyla, etkin pişmanlık hükümlerinden sadece kısmî iadeyi gerçekleştiren failin yararlanabileceği gözetilmeden, tüm sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, ONANMASINA,
III. Sanık … Hakkında, Katılanlar …, …, …, …, … ve Şikâyetçiler …, …, …, …’e Yönelik Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçlarından; Şikâyetçi … ve Katılanlar …, …, …’e Yönelik Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığının İhlâli ve Mala Zarar Verme Suçlarından Kurulan Mahkûmiyet Hükümlerine İlişkin Temyiz İstemleri Yönünden
Bir kısım şikâyetçi ve katılanlara yönelik olaylarda hırsızlık suçundan kurulan hükümler yönünden, sanık …’in üst aramasında ve sanıklar …, …, … ve …’ın ikâmet ve işyerlerinde yapılan aramalarda cep telefonu, fotoğraf makinesi, ziynet eşyası gibi eşyaların ele geçirildiği, yapılan aramalarda ele geçen eşyalar yönünden sanıklar tarafından gerçekleştirilmiş rızaî iadenin bulunmadığı, çalınan … eşyası aramalarda bulunan şikâyetçi ve katılanlara yönelik hırsızlık suçları yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, aramalarda ele geçen eşya dışında iade edilmeyen eşyası veya çalınan parası olan şikâyetçi ve katılanlar yönünden ise, soruşturma aşamasında savcılık makamınca toplam zarar miktarı olarak bildirilen 30.000,00 TL’nin sanık … tarafından savcılıkça açtırılan banka hesabına yatırıldığı, sanık … tarafından yapılan bu ödemenin kısmî iade niteliğinde olduğu, kısmî iade halinde şikâyetçi ve katılanların da rızalarının bulunması koşuluyla, etkin pişmanlık hükümlerinden sadece kısmî iadeyi gerçekleştiren failin yararlanabileceği gözetilmeden, sanık … hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer … ve tekerrüre esas alınan Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.09.2010 tarihli ve 2009/54 Esas, 2010/488 Karar sayılı ilâmına konu suçun 5237 sayılı Kanun’un 155/2. maddesinde düzenlenen ”Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçuna ait olduğu ve 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinde 7188 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı ve UYAP’… yapılan incelemede, anılan Mahkeme’nin 21.10.2021 tarihli ek kararı ile taraflar arasında uzlaşmanın sağlanması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildiği tespit edilmekle, sanığın suç tarihi itibarıyla adlî sicil kaydında başkaca tekerrüre esas olabilecek bir mahkûmiyet kaydının bulunmadığı da gözetilerek, anılan ilâm nedeniyle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının kabulünde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılmasına karar verilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin Tebliğname’ye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV. Sanıklar …, … ve … Hakkında Şikâyetçi … ve Katılanlar …, …’a Yönelik Hırsızlık Suçlarından; Sanık … Hakkında Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükümlerine İlişkin Temyiz İstemleri Yönünden
1.Sanıklar …, … ve …’nın suç tarihinde şikâyetçi …’ün evinden 20,00-25,00 TL civarında bozuk para ve yarım paket sigara çaldıklarının anlaşıldığı olayda; suça konu para ve eşyanın değerinin az oluşu göz önüne alınarak, anılan sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Katılan …’ın kovuşturmada alınan ifadesinde evinden 2-3 paket çay ve boş el çantasının çalındığını, zararının yaklaşık 15 Euro olduğunu belirttiği, sanıkların ifadelerinde ve yer gösterme tutanaklarında da Alman çayı çalındığının belirtildiği; katılan …’ın kovuşturmada alınan ifadesinde evinden ufak tefek hediyelik eşyalar çalındığını beyan ettiği anlaşılmakla, katılanlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçlarının tamamlandığı gözetilmeden, sanıklar …, … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik cezalar tayini,
3. Soruşturma aşamasında sanık … tarafından tüm şikâyetçi ve katılanların zararlarının giderilmesi talebinde bulunulduğu, savcılık makamınca toplam zarar miktarı olarak bildirilen 30.000,00 TL’nin sanık … tarafından savcılıkça açtırılan banka hesabına yatırıldığı anlaşıldığından, katılanlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçlarında tam iade bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği nazara alınarak, sanıklar …, … ve … hakkında katılanlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçlarında 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4. Katılan …’ın kovuşturmada alınan ifadesine göre evinden 2-3 paket çay ve boş el çantasının çalındığı, zararının yaklaşık 15 Euro olduğu ve katılan …’ın kovuşturmada alınan ifadesine göre evinden ufak tefek hediyelik eşyalar çalındığı anlaşıldığından, katılan …’in evinden çalınan eşyaların değeri de araştırılarak, anılan katılanlara yönelik hırsızlık suçlarında sanıklar …, … ve … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hüküm yönünden, 24.10.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanık … …’ın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 165/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6. Sanık …’ın adlî sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan Gölhisar Sulh Ceza Mahkemesinin 28.01.2010 tarihli, 2009/163 Esas – 2010/22 Karar sayılı ilâmıyla sanık … … hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan verilen 1.000,00 TL adlî para cezasının hüküm tarihinde miktarı itibarıyla 1412 sayılı Kanun’un 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanun’un 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı, sanığın suç tarihi itibarıyla da adlî sicil kaydında başkaca tekerrüre esas olabilecek bir mahkûmiyet kaydının bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı Kanun’un 58/6. maddesi gereğince sanık … … hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafileri, sanık …, sanık … … ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereğince, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, BOZULMASINA, bozma sonrası katılanlar … ve …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulacak hükümlerde ceza miktarı yönünden aynı Kanun’un 326/son maddesinin gözetilmesine, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.