Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/14773 E. 2021/16718 K. 13.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14773
KARAR NO : 2021/16718
KARAR TARİHİ : 13.10.2021

Hırsızlık suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bilecik Asliye Ceza Mahkemesinin 15/07/2010 tarihli ve 2009/98 esas, 2010/287 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/03/2021 gün ve 94660652-105-11-3059-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2021 gün ve 2021/43501 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04/03/2020 tarihli ve 2020/1007 esas, 2020/85 karar sayılı ilamında “…5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinde hükmün nelerden ibaret olduğunun belirtilmesi ve sanık hakkında 16/06/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi karşısında, sanık hakkında verilen anılan kararın yargılamanın yenilenmesine konu olamayacağı…” şeklinde belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında yargılamanın yenilenmesinin mümkün olamayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, 27/03/2008 ve 30/03/2008 tarihlerinde gerçekleşen hırsızlık suçlarına ilişkin yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda, inceleme konusu dosyanın sanığı olan kardeşi …’un kimlik bilgilerini kullanması nedeniyle hakkında iftira suçundan Gölpazarı Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dosyasında yargılaması yapılan sanık…’un, kendisini “…” olarak tanıtıp O’nun adına parmak izi verdiği, bu kez 21/11/2009 tarihinde gerçekleştirilen hırsızlık suçuna ilişkin yapılan soruşturma esnasında ele geçen parmak izinin “…”a ait olduğunun belirlendiği ve sanık …’un ifadesinin alındığı, adı geçenin daha önce de benzer olaylarda kimlik bilgilerini kardeşi…’un kullandığını beyan etmesi üzerine, evvelce “…” olarak alınan parmak izleri üzerinden yapılan inceleme sonunda düzenlenen, Bursa Jandarma Genel Komutanlığı Bölge Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 11/08/2011 tarihli ve 2011/47531 sayılı raporunda; veri tabanına “…” olarak girilen parmak iziyle…’dan alınan parmak izlerinin aynı olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, inceleme konusu dosyaya dair 30/03/2008 tarihinde işlenen hırsızlık suçunun sanık tarafından işlenmediği gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma; kesinleşmiş hakimlik veya mahkeme kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yasa yolu ile kanunların aynı (tek) biçimde uygulanması, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu manada kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde ki hukuka aykırılıkların denetlenebilmesi bakımından dosyadaki evrakların eksiksiz bir şekilde olmasının gerekmesi nedeniyle dosyada olmayan Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dosyasının soruşturma ve kovuşturma evraklarının (Bursa Jandarma Genel Komutanlığı Bölge Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 11/08/2011 tarihli ve 2011/47531 sayılı raporunun) denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulmasından sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.