YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14622
KARAR NO : 2022/13354
KARAR TARİHİ : 27.06.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hileli iflas
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların yetkilisi oldukları ….., İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin iflasına karar verildikten sonra sanıkların 23/01/2013 tarihinde iflas müdürlüğüne davet edilerek sorgulamalarının yapıldığı ancak, şirkete ait ticari defter ve belgelerin incelenmek üzere iflas müdürlüğüne teslim edilmesi gerektiği bildirilerek istendiği halde, yasal süresi içerisinde söz konusu defter ve belgeleri ihbar eden iflas müdürlüğüne teslim etmedikleri, bu nedenle sanıkların hileli iflas suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Türk Ticaret Kanunu’nun 66 ve devamı maddelerine göre tacirler bir kısım defterleri tutmak zorunda olup, 5237 sayılı TCK’nın 161/1-b maddesindeki düzenlemeye göre ilgili defter ve belgelerin tevsik edileceği borçlunun mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarda bulunması halinde önem arz edeceği, borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik gerçekleştirilmiş olan hileli bir tasarruf olmaksızın ilgili ticari defter, kayıt veya belgelerin istenildiği halde verilmemesinin hileli iflas suçunu gerçekleştirmek için başlı başına yeterli olmayacağı, sanığın ticari defter, kayıt veya belgeleri gizlemesi veya yok etmesi eyleminin, hileli tasarrufların ortaya çıkmasını önlemek için yapılmış olması gerekmesi karşısında; öncelikle sanıktan özellikle şirkete ait ticari defter ve belgelerin tutulup tutulmadığı,tutuldu ise muhasebeci, şirket merkezi vs. nerede olduğunun sorulması, savunma içeriğine göre defter ve belgelerin temininin sağlanmasına, ayrıca ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının noter tarafından yapılması gerekmekte olup, şirketin merkezinde bulunan noterlerden şirkete ait ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılıp yapılmadığının, dolayısıyla şirketin en başından itibaren ticari defterlere sahip olup olmadığının ve sanıkların savunmasının içeriğinin doğru olup olmadığının tespiti açısından sanıkların şirketin kuruluş ve işleyişindeki durumları ilgili ticaret sicil memurluğu ve vergi dairesinden usulünce araştırılıp, şirket adına kayıtlı taşınmaz veya taşınır mal olup olmadığının tapu dairesi ve trafik şube müdürlükleri vs. ilgili yerlerden sorulması, iflas süreci içerisinde muvazaalı olarak satılıp satılmadığı ya da devredilip devredilmediğinin araştırılması, gerekirse şirketten alacaklı olduğunu bildirenlerden sorulup sonucuna göre tüm delil belgeler üzerinde Ticaret, İcra ve İflas Hukuku ile Ceza Hukuku konularında uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak TCK’nın 161, 162. maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı, alacaklıları zarara uğratma amacına yönelik eylem olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ile sanıkların savunmaları doğrultusunda şirkette yetkili olup olmadıkları da araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 27/06/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.