Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2021/12980 E. 2021/17541 K. 25.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12980
KARAR NO : 2021/17541
KARAR TARİHİ : 25.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2002 tarih ve 2000/761 E. – 2002/270 K. sayılı ilamının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 5237 sayılı TCK’nın yürürlüğe girmesi ile kesinleşen ilama yönelik uyarlama yargılaması talep edildiği, mahkemenin 17/06/2005 tarihli ek kararı ile sanık hakkında uyarlama yargılaması yapılıp itirazı kabil olmak üzere karar verildiği, hükümlünün yokluğunda, dosya üzerinden verilen 17/06/2005 tarihli ve 2000/761 E. – 2002/270 K. sayılı mahkûmiyet kararı, her ne kadar hükümlüye tebliğ edilmişse de, temyiz yasa yoluna tabi olan ek kararda yasa yolunun itiraz olarak gösterilmesi suretiyle hükümlünün yanıltıldığı, dolayısıyla bu ek kararın usulüne uygun kesinleşmediği ve sonraki tüm işlemlerin hukuken geçersiz olduğu ve sanığın 17/06/2005 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 5252 sayılı Kanun’un 9/1. maddesi, 01.06.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

2- 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 491. maddesinde tanımlanan suçun unsurlarının farklı olması nedeniyle, sanığın müştekiye ait evin çatısına şahsi çeviklik ile çıkarak kafesteki güvercinleri hırsızladığı olayda, sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522, 523, 81. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 168/1; 116/1 maddelerinde düzenlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını oluşturduğu, 5252 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 7. ve 5252 sayılı Kanun’un 9. maddeleri dikkate alınmak suretiyle, eyleme uyan ve suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinin, olaya ayrı ayrı uygulanması, her iki yasaya göre verilecek cezaların, denetime olanak sağlayacak şekilde ayrı ayrı saptanıp, sonuç cezaların karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile denetime olanak vermeyecek şekilde dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 25/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.