YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1290
KARAR NO : 2022/11477
KARAR TARİHİ : 06.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Sanığın, kendisine ulaşan kolluk görevlilerine suça konu eşyayı rızası ile teslim ettiği ve müştekinin 17.12.2015 tarihli duruşmada “demir kesme aleti tam ve sağlam olarak bana teslim edilmiştir. Maddi zararım yoktur” şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/55 E. – 2013/64 K. sayılı kararında sanık hakkında TCK’nın 142/1-e ve 143. maddeleri uyarınca hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 13/12/2012 tarihli ve 2009/17742 E. – 2012/23735 K. sayılı ilamı ile hükmün bozulduğu, bozma sonrası sanık hakkında Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/64 E. – 2014/105 K. sayılı kararı ile TCK 141/1 maddesi kapsamında sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 11.06.2014 tarihli ilamı ile onandığı, bahse konu hırsızlık suçunun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığı ve yapılan incelemede uzlaşma sağlanarak 25.01.2019 tarihli ek kararı ile düşmesine karar verildiği, bu sebeple bu suçun tekerrüre esas alınamayacağı ve suç tarihi itibari ile adli sicil kaydında tekerrüre esas nitelikte başkaca bir mahkumiyet kaydı bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının nazara alınmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.