YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11792
KARAR NO : 2021/14255
KARAR TARİHİ : 15.09.2021
Hırsızlık suçundan sanık …’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/1 ve 522. maddeleri gereğince 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2007 tarihli ve 2005/761 esas, 2007/1075 sayılı kararını müteakip, aynı eylem nedeni ile açılan mükerrer dava sonucunda adı geçen sanığın 765 sayılı Kanun’un 491/3 ve 522. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2008 tarihli ve 2006/546 esas, 2008/664 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/03/2021 gün ve 3300-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/03/2021 gün ve 2021/34539 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; sanık … Akvardar’ın, 26/08/2004 tarihinde müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık suçundan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2004 tarihli ve 2004/95061 soruşturma, 2004/41053 sayılı iddianamesi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2007 tarihli ve 2005/761 esas, 2007/1075 sayılı kararı ile sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/1 ve 522. maddeleri gereğince 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında, sanığın aynı eylemi sebebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 24/09/2004 tarihli ve 2004/80467 soruşturma, 2004/34950 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanık ve müştekinin yokluğunda verilen Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.05.2008 tarihli kararın sanık ve müştekiye tebliğ edildiğine ilişkin davetiyelerin dosya arasında bulunmadığı, bu nedenle usule uygun olarak tebligat yapılıp-yapılmadığının anlaşılamaması nedeniyle hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.05.2008 tarihli kararın sanık ve müştekiye tebliğ edilip, (tebligat yapılmışsa evrak dosya arasına konularak) usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (ANKARA) 4. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 22.05.2008 tarihli ve 2006/546 E., 2008/664 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.